Türk devletini idare eden AKP-MHP faşist iktidarı tarafından Kuzey Kürdistan’da Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediye başkanları Selçuk Mızraklı, Bedia Özgökçe Ertan ve Ahmet Türk’ün görevlerinden alınması ve yerlerine bu illerin valilerinin kayyum olarak atanmasına Türkiye’deki muhalif kesimlerden ve dünyadan büyük tepki geldi.
AB: Ciddi endişe kaynağı
Avrupa Birliği (AB) Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilciliği sözcüsü Maja Kocijancic tarafından kayyum darbesiyle ilgili yapılan yazılı açıklamada, "Diyarbakır, Van ve Mardin belediye başkanlarının görevlerinden alınmasının, 31 Mart seçimlerinin demokratik sonuçlarına saygıyı tartışmaya açması nedeniyle ciddi bir endişe kaynağı olduğu" vurgulandı.
Açıklamada yerel politikacıların görevden uzaklaştırılmalarının, gözaltına alınmalarının ve kayyum atamalarının seçmenleri yerel düzeyde siyasi temsiluyetten yoksun bıraktığı ve bunun yerel demokrasiye de zarar verdiği kaydedildi.
AB sözcüsü Kocijancic, Türkiye'nin Venedik Komisyonu'nun önerileri ve taraf olduğu Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'na bağlılığı doğrultusunda yerel demokrasinin işlemesi için gerekli önlemleri almasının şart olduğunu vurgulayarak, barışçıl ve sürdürülebilir bir çözüm için güvenilir siyasi bir sürecin acil olarak başlatılması çağrısında bulundu.
Kati Piri: Türk hükümeti demokrasiden ne kadar uzak olduğunu bir kez daha gösterdi
Avrupa Parlamentosu'nda Sosyal Demokrat grubun başkan vekillerinden Hollandalı siyasetçi Kati Piri de kayyum atamaları ile ilgili bir açıklama yaptı. Piri, Twitter mesajında "Diyarbakır, Mardin ve Van belediye başkanları seçimden beş ay sonra 'terör gerekçesiyle' görevlerinden alındı. Halk iradesine sıfır saygı. Peki, şimdi sırada ne var? Ankara ve İstanbul'un belediye başkanlarının alınması mı?" ifadelerini kullandı.
Alman Federal Meclisi'nin Sol Partili milletvekili Gökay Akbulut da Twitter hesabından yaptığı açıklamada HDP ile dayanışma çağrısında bulundu. "Avrupa anti-demokratik Türk hükümeti ile işbirliğini dondurmalı" diyen Akbulut, Türk hükümetinin demokrasiden ne kadar uzak olduğunu bir kez daha gösterdiği mesajını paylaştı.
Alman Federal Meclisi Başkanvekili Claudia Roth da Alman Yazı İşleri Ağı'na (RND) yaptığı açıklamada kayyum atamalarını eleştirdi. Yeşiller milletvekili Roth, "Bu karar, Türkiye'deki demokrasi ve hukuk devletinin son unsurlarının da yok edildiğini bir kez daha gösteriyor" değerlendirmesini yaptı.
Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu'ndan da tepki
Diyarbakır, Van ve Mardin belediye başkanlarının görevlerinden alınarak yerlerine kayyum atanmasına Türkiye eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Twitter hesabından yaptığı açıklama ile tepki gösterdi. Gül, "Daha yeni seçilmiş belediye başkanlarının 'bu şekilde' görevden alınmaları demokrasimiz için doğru olmamıştır" ifadesini kullandı.
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu da Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, üç belediye başkanının "idari tasarrufla" görevden alınmasının demokratik sistemin ruhuna aykırı olduğu değerlendirmesini yaptı. "Seçimle gelenlerin seçimle ayrılması” fikrine vurgu yapan Davutoğlu, sözlerini "Adayların seçime girmesi kanuna aykırı ise Yüksek Seçim Kurulu bunu seçim öncesinde değerlendirmelidir. Elbette seçim sonrasında işlenen suçlara ilişkin de gerekli tedbirler alınabilir. Ancak bunun öncelikle yargı nezdinde hukuki şartları oluşmalıdır" şeklinde sürdürdü.
Ekrem İmamoğlu: Kabul edilemez
Belediye başkanlarının görevden alınmasını CHP'li İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer de eleştirdi. Twitter hesabından bir açıklama yapan İmamoğlu, üç kente kayyum atanmasının demokrasiyle izah edilemeyeceğini belirterek "Milletin iradesini yok saymak kabul edilemez" dedi.
İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer de belediye başkanlarının görevden alınmasının seçmen iradesini yok saymak olduğunu belirterek dayanışma çağrısında bulundu.
Saadet Partisi'nden de kayyum atamalarına tepki geldi. Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Birol Aydın, "Diyarbakır, Mardin ve Van halkının iradesine ipotek konmuştur" diyerek alınan kararın Türkiye'nin ve bölgenin geleceği açısından sağduyu ve aklıselimden uzak olduğunu ifade etti
2’nci kayyumlar darbesi dünya basınında
Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediye eşbaşkanlarının görevden alınması ve yerlerine kayyum atanması dünya basınında geniş yer buldu.
EURONEWS: Siyasi temizlik
Birçok dilde yayın yapan Euronews’in haberinde, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı’nın “17 Ağustos 1999 depremi nasıl Türkiye tarihi açısından bir not düştüyse, bu da Türkiye siyaseti ve demokrasi değerleri açısından 19 Ağustos depremidir” sözlerine yer verildi.
Operasyonlar sonucu yüzlerce HDP’linin gözaltına alınmasına ilişkin “siyasi temizlik” ifadesinin kullanıldığı haberde, kayyumlara karşı Diyarbakır’da yapılan eylemlere dikkat çekildi. HDP’nin 31 Mart seçimlerinde kazandığı 6 ilçede belediye eş başkanlarına mazbatalarının verilmediği hatırlatılan haberde, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında başlatılan tasfiyelerin Kürtleri de vurduğuna işaret edildi.
TAZ: Erdoğan seçimden önce, politikalarına karşı çıkanların görevden alınacağını söylemişti
Almanya’da yayınlanan Tageszeitung (TAZ) gazetesinde, AKP’li Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın seçimlerden önce bizzat “politikalarına karşı çıkan siyasetçilerin” seçilmeleri halinde görevden alınacaklarını ilan ettiği hatırlatıldı. Bu konunun yenilenen İstanbul seçimleri nedeniyle arka plana itildiği vurgulanan haberde, kayyumların çok önceden planlandığı gerçeğine işaret edildi.
LE MONDE: Yeni bir darbe
Fransa’nın önde gelen gazetelerinden Le Monde da, “Türkiye’de baskılar” başlığıyla verilen haberde, kayyum operasyonlarının “Türkiye’de muhalefete vurulmuş yeni bir darbe” olduğunun altı çizildi. Görevden almaların seçimlerden 5 ay bile geçmeden gerçekleştiği kaydedilen haberde, HDP’nin özellikle 2016’dan bu yana büyük bir baskıyla karşı karşıya olduğu vurgulandı.
Le Monde haberinde, kayyumlara karşı CHP’nin yanı sıra AKP içinden dahi tepkilerin geldiği belirtilirken, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’nin gözaltına alınan hiç kimsenin suç işlemediğine dair sözleri paylaşıldı.
NZZ: Kürtler 31 Mart’ta göstermişti
İsviçre’de yayınlanan Neue Zürcher Zeitung (NZZ) gazetesinde Inga Rogg imzalı geniş haberde ise, kayyum operasyonlarının 15 Temmuz sonrasındaki geniş tasfiyeleri hatırlattığına dikkat çekildi.
AKP lideri Erdoğan’ın önünde seçim olmaması nedeniyle Kürt sorunu konusunda farklı bir yol izleyebileceği ihtimalinin doğduğu savunulan haberde, PKK Lideri Abdullah Öcalan’la yıllar sonra görüşülmesine izin verilmesinin bu yönlü spekülasyonları güçlendirdiği hatırlatıldı.
Haberde, “Erdoğan, şimdiki darbesiyle barışçıl bir çözümde çıkarı olmadığını açıkça gösteriyor. Ayrıca daha ziyade baskı ve şiddetle Kürtleri diz çökmeye zorlayabileceğine inanıyor. Kürtler, bu yolun başarı getirmeyeceğini 31 Mart’taki yerel seçimlerde açıkça göstermişlerdi” yorumu yapıldı.
DIE PRESSE: Uzun süredir planlanmış
Avusturya’nın önde gelen gazetesi Die Presse’nin kayyum sonrası Diyarbakır’da halka yönelik polis müdahalesinde çekilen bir fotoğrafla okuyucularına taşıdığı haberde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın HDP’ye karşı tonu sertleştirerek, eşbaşkanları görevden aldırdığı vurgulandı.
Sabah saatlerinden itibaren üç büyük kentte belediyelere yüzlerce polisle baskınların düzenlendiği kaydedilen haberde, “Polis operasyonlarının çapı ve koordinasyonu, Kürt siyasetçilere yönelik bu darbenin uzun süredir planlandığını gösteriyor” yorumu yapıldı.