ABD yaptırımlarıyla sıkışan İran, nükleer anlaşma kapsamındaki taahhütlerinin bazılarını askıya aldı. Trump yönetimi ise Tahran’a yönelik “azami baskı” politikasında dozu daha da arttırmak niyetinde. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın İran özel temsilcisi Brian Hook “Her açıdan İran rejimi bugün göreve geldiğimiz iki yıl öncesine kıyasla daha zayıf. Rejim davranışını değiştirmedikçe Tahran üzerindeki baskı artacak” mesajını verdi.
Amerika'nın Sesi'nden Begüm Dönmez Ersöz'in geçtiği habere göre Amerikalı yetkili, İran siyasetinde asıl etkili ismin Dışişleri Bakanı Zarif değil İran Devrim Muhafızları Komutanı Kasım Süleymani olduğunu savundu.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın İran dosyasından sorumlu koordinatörü Brian Hook, Trump yönetiminin İran ve BM’nin beş daimi üyesi ve Almanya arasında 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmesinin yıldönümünde merkezi Washington’da bulunan düşünce kuruluşu Stratejik Uluslararası Araştırmalar Merkezi (CSIS)’nde konuştu.
“İran’ın nükleer şantajının esiri olmayacağız”
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani Tahran’ın nükleer anlaşmadan doğan bazı yükümlülüklerini askıya aldığını, bu bağlamda da artık zenginleştirilmiş uranyumun fazlasını yurtdışına satmayacaklarını açıklamış, bu kararla ilgili nükleer anlaşmada imzası bulunan ülkelerin temsilcilerine de bildirimde bulunmuştu. Ruhani ülkesinin bu kararla nükleer anlaşmadan çekilmediğini ancak anlaşmaya taraf olan diğer ülkelerin bir adım atmaması durumunda benzer adımların gelebileceği mesajını vermişti.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın İran özel temsilcisi Brian Hook İran’ın nükleer anlaşma kapsamında bazı yükümlülüklerini askıya alma kararını “İran rejiminin teşkil ettiği tehdidin bir göstergesi” olarak niteledi. Brian Hook “İran’ın nükleer şantajının esiri olmayacağız” dedi. İran’ın bu kararının teknik olarak nasıl bir etkisi olacağını inceleyeceklerini belirten Hook “Az da olsa aldatmak aldatmaktır” diye konuştu.
Trump yönetiminin İran’a azami baskı politikasının sonuç getirdiğini savunan Brian Hook Amerika’nın uyguladığı bu politikayla İran’ın bölgede yayılmacılığının maliyetini arttırdığını savundu. Bu politikanın etkili olduğunu anlatırken bölgede İran destekli Hizbullah’ın lideri Hasan Nasrallah’ın kamuoyu önünde yaptığı açıklamalarda bağış istemesini örnek verdi ve bunun bir tesadüf olmadığının altını çizdi.
“İran’a az ödün karşılığında fazla taviz verildi”
İran’a nükleer anlaşmayla çok fazla ödün verildiğini karşılığında ise çok az alındığını savunan Brian Hook İran’ın nükleer anlaşmanın imzalanmasının ardından askeri harcamalarının arttığını ve rakamların 2017 yılında tavan yaptığını belirtti. Amerika’nın nükleer anlaşmadan çekilip yaptırımları yeniden devreye sokmasıyla birlikte İran’ın askeri harcamalarının azalmaya başladığını savundu.
Trump yönetiminin İran’la nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından anlaşmada imzası bulunan Avrupa ülkeleri, Rusya ve Çin anlaşmayı kurtarma çabası içine girmişti. Hatta Avrupa ülkeleri İran’la ticaret yapmaya devam edebilmek ve ABD yaptırımlarından etkilenmemek amacıyla özel bir ödeme mekanizması kurulmasını gündeme getirmişti.
Brian Hook Amerika’nın İran’la nükleer anlaşmadan çekilme kararıyla Amerika’nın tek yanlı hareket ettiği iddialarına karşı çıktı, Avrupa ülkelerinin son dönemde Amerika’nın politikasıyla uyumlu pek çok adım attığını söyledi. “İran tehdidine yönelik ortak değerlendirmemiz ilerki dönemde daha fazla ortak adımlara dönüşecek” ifadelerini kullandı.
“İran’ın dış politikası İsrail ve Arap ülkelerini birbirine yakınlaştırdı”
Brian Hook’un gündeminde Ortadoğu’daki her sorunun kökeninde İsrail-Filistin sorunun olduğu ve bu sorun çözülmedikçe diğer sorunlarda da ilerleme sağlanamayacağını savunan yaklaşım da vardı. Brian Hook bu teze karşı çıktı ve Ortadoğu’da her sorunun kaynağında İran’ın eylemlerinin olduğunu savundu.
İran’ın bölgede uyguladığı dış politikanın İsrail ve Arap ülkelerini birbirine yaklaştırdığını belirten Brian Hook bu ülkelerin bölgede İran’ı çevrelemek ve caydırmak amacıyla tek ses olduklarını söyledi.
Amerika’nın izlediği politikayla İran’da rejim değişikliğini amaçladığı yönünde bazı yorum ve iddialar ortaya atılmıştı. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın İran özel temsilcisi Brian Hook, “İran halkının olağanüstü doğasının farkındayız. Kendi ülkeleri hariç her yerde tüm dünyada yeşeriyorlar. Ülkenin geleceğine ABD değil İran halkı karar verecek” ifadelerini kullandı.
“Muafiyetler hiçbir şekilde uzatılmayacak”
Brian Hook Trump yönetiminin İran’dan petrol ithal eden ve aralarında Türkiye’nin de olduğu sekiz ülkeye tanıdığı yaptırımlardan muafiyetin hiçbir koşulda hiçbir ülke için uzatılmayacağını bir kez daha vurguladı.
Ekonomik baskının uluslararası ilişkilerde diplomasi ve askeri güç kullanımı arasındaki orta yolu temsil ettiğini vurgulayan Brian Hook yaptırımların bir araç olarak kullanılamaması durumunda diplomasi ve askeri güç arasındaki alanın daracalağını vurgulayarak yaptırım politikasının etkili olduğunun altını çizdi.
Brian Hook’un CSIS’te konuştuğu panelin soru cevap bölümünde İran’ın bölgede yönetimleri Sünni olan ülkeleri Şii etkisi altına almaya çalışıp çalışmadığı gündeme geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın İran özel temsilcisi Brian Hook Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun Bağdat’a yaptığı ziyareti hatırlattı, İran’ın bölgede ülkelerin ulusal kimliklerini hedef alıp mehzepsel bir çizgiye çekmeye zorladığını söyledi.
ABD İran’la Görüşür mü?
Trump yönetimi İran ordusunun elit birliği olarak bilinen İran Devrim Muhafızları’nı yabancı terör örgütleri listesine aldığı sırada İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif New York’taydı ve Amerika’yla İran’da tutuklu bulunan ABD vatandaşları konusunda bir tür takas müzakeresine yeşil ışık yakmıştı. Ancak İran Dışişleri Bakanı, ortaya attığı bu teklife Amerika cephesinden eşdeğer bir karşılık gelmediğini söylemişti.
Brian Hook’a ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun İran’la önkoşulsuz şekilde görüşmeye hazır olup olmadığı soruldu. Brian Hook “Bakan Pompeo bu soruya cevap niteliğinde olabilecek bir açıklama yapmıştı. Başkan Trump da. Bence Başkan Trump Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ile görüşebiliyorsa, bu sorunun da cevabı bellidir” yanıtını verdi.
“Zarif’in ne dediğine değil, Kasım Süleymani’nin ne yaptığına bakarım”
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın İran özel temsilcisi Brian Hook, “Dışişleri Bakanı Cevat Zarif konuşmakta başarılıdır. Zarif pek gücü olmayan bir kişi. İran’ın asıl dışişleri bakanı İran Devrim Muhafızları komutanı Kasım Süleymani’dir. Zarif İran yönetiminin ayartıcı yüzü. Bazı insanlar bu tuzağa düşebilir ama biz düşmüyoruz. Ben Zarif’in ne dediğine değil Kasım Süleymani’nin ne yaptığına bakarım. Bu rejimin nasıl bir rejim olduğunu anlamak istiyorsanız, Zarif’e değil İran Devrim Muhafızları’na bakın” ifadelerini kullandı.