Türkiye tarafından hakkında sınır dışı edilme kararı verildiği için Muğla mülteci kampında gözetim altında tutulan Doğu Kürdistanlı siyasi mülteci Afshin Sohrabzadeh’in sağlık durumu ciddiyetini koruyor. Eski siyasi tutuklu Sohrabzadeh, İran’a teslim edilme tehlikesinin yanı sıra ağır sağlık sorunlarıyla da karşı karşıya.
Avatoday’e konuşan Afshin Sohrabzadeh’in eşi Fereshte TajeMiri, “Afshin’in daha önce şiddetli kalp çarpıntısı ve mide-bağırsak hastalığı vardı. Rahatsızlığı o kadar ilerlemiş olmalı ki Cumartesi gecesi mide kanaması geçirdi ve apar topar kamptaki revire kaldırıldı” dedi.
TajeMiri, eşinin sağlık sorunlarının sebebinin, İran cezaevlerinde 7 yıl boyunca yaşamış olduğu işkence ve kötü muamele olduğunu söylüyor.
Doğu Kürdistan’ın Sine vilayetine bağlı Kamyaran kentinde dünyaya gelen Afshin Sohrabzadeh, 2010 yılında Kamyaran İstihbarat Bürosunca gözaltına alındı. 17 yaşında olmasına rağmen Sine mahkemesi tarafından idam cezasına çarptırıldı. Yaşının küçük olması sebebiyle ceza, 25 yıla düşürüldü.
TajeMiri’nin aktardığına göre, Afshin Sohrabzadeh İran cezaevlerinde gördüğü çok ağır işkencelerden sonra bağırsak kanserine yakalandı.
Sohrabzadeh cezaevinde 7 yıl kaldıktan sonra kamuoyu, insan hakları örgütleri ve medyanın yoğun baskısı sonucu sağlık sorunları gerekçe gösterilerek tıbbi kefaletle serbest bırakıldı.
Daha sonra Türkiye’ye kaçmak zorunda kalan Sohrabzadeh siyasi sığınma talebinde bulundu.
Birleşmiş Milletler’in (BM), 2017 yılında talebe olumlu yanıt vermesiyle, Sohrabzadeh’in iltica hakkı Türkiye’de resmi olarak tanındı.
Ankara’daki arkadaşlarını ziyaret etmek isteyen Sohrabzadeh’in kayıtlı olduğu Eskişehir Göçmen Bürosu'ndan izin alması gerekiyordu.
Bu amaçla 5 Nisan’da Eskişehir Göçmen Bürosu'na giden Doğu Kürdistanlı mülteci orada gözaltına alındı.
Sohrabzadeh’in gözaltına alınmasına ilişkin Fereshte TajeMiri, “Eskişehir Göçmen Bürosu bize ‘Afshin kendisine birkaç kısa soru sorulmak üzere Ankara’ya götürülecek’ dedi. Fakat yalan söyledikleri ortaya çıktı. Afshin, ertesi sabah bana telefon açtı ve Kayseri Geri Gönderme Merkezi’ne (GGM) gönderildiğini söyledi” ifadesini kullandı.
TajeMiri’nin aktardığına göre Sohrabzadeh, GGM’de kendisinin İran’a sınır dışı edilmesini amaçlayan bir formu imzalamaya mecbur bırakıldı.
Henüz ne Birleşmiş Milletler ne de Türk yetkililer, Sohrabzadeh’in İran’a sınır dışı edilme kararının gerekçesi hakkında açıklama yapmadı. Sadece Eskişehir Göçmen Bürosu, Sohrabzadeh’in "ulusal güvenliğe aykırı hareket etmek" ile suçlandığını belirtti.
Doğu Kürdistanlı mültecinin psikolojik durumuna da dikkat çeken Fereshte TajeMiri, “Sohrabzadeh’in tekrar tutuklanması, ona İran cezaevinde 7 yıl boyunca yaşadığı işkenceleri hatırlattığı için Kayseri GGM’de intihar girişiminde bulundu” diye konuştu.
Şu anda Muğla’da terör suçlularının kaldığı kampta tutulan ve tıbbi müdahaleden yoksun bırakılan Afshin Sohrabzadeh, İran’a gönderilme tehlikesi ile karşı karşıya.
Sohrabzadeh’in İran’a sınır dışı edilme riski ile beraber yaşadığı ağır sağlık sorunlarına rağmen kendisine ilaç verilmeyip tıbbi müdahalede bulunulmaması var olan endişeleri daha arttırdı.
Siyasi aktivistlerin Türkiye tarafından İran’a sınır dışı edilme hikayesi uzun bir geçmişe dayanıyor ve bu konuda birçok örnek vermek mümkün.
Son olarak Ahwaz Örgütü Lideri Habib Chaab, Ekim 2020’de İran istihbaratı tarafından İstanbul’dan kaçırılarak İran’a götürülmüştü.
Dubai merkezli Gem TV’nin kurucusu Saeed Karimian 29 Nisan 2017’de İstanbul’da suikaste kurban gitmişti.
Türkiye Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile İran İslam Cumhuriyeti İstihbarat Teşkilatı (İTLAAT) ortaklığı, binlerce Doğu Kürdistanlı ve İranlı mültecinin hayatını tehlikeye atmasına rağmen, uluslararası toplum ve insan hakları örgütlerinin sessizliği dikkat çekiyor.