Türkiye'de yapılacak yerel seçimlere 3 gün kaldı. Bu defaki belediye başkanları seçimin diğer seçimlere oranla çok farklı olacağa benziyor. Lakin seçim vaatlerinde ekonomi, sağlık ve eğitim hizmetlerinden çok siyasal söylemler ön planda.
Teklik üzerinden seçim kampanyasını yürüten AKP-MHP ittifakı Halkların Demokrasi Partisi (HDP) ve Kürtleri hedefe koymuş durumda. Öyle ki Erdoğan, HDP Eşgenel Başkanı Sezai Temelli'nin Kürdistan sözünü kast ederek "Burada Kürdistan diye bir şey yok. İsteyen defolup Kuzey Irak'a gitsin" dedi.
Muhalefet partilerinden CHP, Saadet ve İYİ PARTİ'yi baskı altında tutmak için HDP ile ilişkilendiği kast edilerek sık sık 'bunlar teröristlerle kolkola' diyerek seçimleri bir 'beka sorunu' olduğuna dair üst boyutlara taşırılıyor.
Peki, klasik anlamıyla yol, su, elektrik, sağlık ve eğitimin vaat edilmediği bu seçimlerle ne hedefleniyor.
AKP'nin 17 yıllık pratiği pek parlak görünmüyor. Komşu devletlerle ciddi sorun yaşayan Erdoğan hükümeti sürecinde 15 Temmuz 2016 Darbe girişimi gerekçesiyle en az 50.000 kişi tutuklandı, yarım milyona yakın insan soruşturmaya tabi tutuldu. Ülke'de yükselen enflasyon karşısında halkın alım gücü giderek zayıflıyor. Dolar Türk Lirası karşısında yükselişte.
Seçimlerde AKP galip gelirse ne olur?
Birçok anket şirketinin verdiği sonuçlara göre AKP'nin muhalefet karşısında ciddi zorlanacağı yönünde.
Daha önceki konuşmalarında 'Artık anketlere güvenmiyorum' diyen Erdoğan, 31 Mart gecesi en büyük yanılgıyı anket şirketlerinin yaşayacağını öne sürdü.
AKP'nin 17 yıllık iktidar sürecinde Türkiye laik devlet anlayışından giderek siyasi İslam'a doğru bir değişimi yaşanıyor. Siyasi gözlemcilere göre Erdoğan'ın bu seçimde istediği sonucu alması durumunda, "Bir nevi rejim değişimiyle ülkenin Batı’dan kopma, içine kapanma sürecini hızlandıracak, Türkiye yurttaşları Avrupa vizesi alamayan, dünyadan izole hale gelecek"
Kürtlerden yerel seçim ittifakı
"Kürdistani yerel seçim ittifakı" içinde yer alan partiler yerel seçimlere hazırlık için Diyarbakır'da ittifak protokolü imzaladı. Kürdistan İslami Hareketi (AZADÎ), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Devrimci Demokratik Kürt Derneği (DDKD), Halkların Demokratik Partisi (HDP), İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA), Partîya Komunîsta Kurdistan (KKP), Platforma Demokrata Kurdistan (PDK), Kürdistan Demokrat Partisi-Türkiye (KDP-T) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) seçim ittifakı için protokol imzaladı.
Kürtlerin en büyük partisi olan HDP'nin öncülük ettiği 'Kürdistani yerel seçim ittifakı' ise açlık grevleri ve baskılar arasında bir seçim çalışması yürütmeye çalışıyor. Binlerce Kürt siyasetçinin zindana atıldığı bir dönemde, kayyımın tüm “hizmet” vurgusuna rağmen, Kuzey Kürdistan'da HDP adayı karşısında bir şansı olamayacağı açık.
21 Mart'ta başlayan Newroz kutlamaları HDP için kitlesel miting alanına dönüştü.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin seçim çalışmaları kapsamında Ağrı'da halka hitaben yaptığı konuşmada AKP’nin miadı dolduğunu belirterek "3 gün sonra barışın ve demokrasinin konuşulacağı bir ülkeye uyanacağız. Bu ülkedeki her kesim iktidardan rahatsız, 31 Mart’ı sabırsızlıkla bekliyor. Bu iktidar 31 Mart’ta halklarımızdan gereken dersi alacaktır. Kayyumlar 31 Mart’ta el ele tutuşup Ankara’ya gidecek. AKP’nin miadı doldu, 31 Mart’ta gideceklerini biliyorlar. Onlar AKP’li olmayanı ya cezaevine gönderiyorlar ya cezalandırıyorlar" dedi.