İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ABD'deki başkanlık seçimlerini kazanan Demokrat aday Joe Biden'ın göreve başlamasının ardından nükleer anlaşmanın 2017 dönemi şartlarına dönmesi halinde kendilerinin de o koşullara döneceğini söyledi.
Ruhani, başkent Tahran'da düzenlediği basın toplantısında, yerli ve yabancı gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın 2018’de nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekilip İran rejimine yönelik ağır ekonomik yaptırımlar uygulamasının İran rejimine karşı ekonomik savaş başlatma girişimi olduğunu savunan Ruhani, bütün dünyanın ABD'ye nükleer anlaşmaya dönmesi için baskı yaptığını, bununla birlikte İran rejiminin nükleer anlaşmanın yok olmasına izin vermediğini iddia etti.
Ruhani, “Trump'ın amacı onu yok etmekti. Biz canlı kalması için çabaladık. Müzakerelerin eksiksiz olduğunu iddia etmiyoruz fakat bu tarihi bir anlaşmadır. Hem İran hem de bölge için tarihi bir anlaşmadır” ifadelerini kullandı.
İran rejimi Parlamentosu’nun çıkardığı uranyumun zenginleştirilmesi ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) müfettişlerinin nükleer tesislerdeki denetimlerinin sınırlandırılmasıyla ilgili yasayı ülke için faydalı görmediklerini yineleyen Ruhani, şöyle konuştu:
"Yasayı kendi anladığımız şekilde uygulayacağız. Bazıları yaptırımların daha ileri bir tarihte kalkmasını istiyor, hükümet buna izin vermeyecek ve bunun karşısında duracak. Yaptırım sona ermelidir ve ABD taahhütlerine dönmelidir. Savaş meydanındayız ve diğer kurumlar da bu sahada komutan olan hükümete destek vermeli. Meclis de yaptırımların kalkmasını hedefliyor. O yasanın bununla uyumlu olup olmadığı ayrı bir meseledir."
İran rejimi 2 milyon 300 bin varil petrol satmayı planlıyor
Gelecek yıl günlük 2 milyon 300 bin varil petrol ve doğalgaz kondensatı üretimi ve satışı öngördüklerini aktaran Ruhani, “Petrol Bakanlığı 2 milyon 300 bin varil petrol ve doğalgaz kondensantı üretip satmaya gücümüz var diyor. Bunun hepsini dışarıda satması gerekmiyor, bazısını içeride de satabilir. Yaptırımlar kalksa da kalkmasa da 2 milyon 300 bin varil petrol ve doğal gaz kondensantı satacağız. Bunu nükleer anlaşmaya dayanarak söylemiyoruz. Yaptırımlar kalkarsa petrol ihracatı 2 milyon 300 bin değil 2 milyon 900 bin varil olacaktır” diye konuştu.
İran rejiminin öncelikli hedefinin ABD’nin uyguladığı ağır ekonomik yaptırımların kalkması olduğunu ve fırsat olursa bunu bir saat dahi geciktirmeyeceklerini dile getiren Ruhani, ABD’nin yeni Başkanı Joe Biden ile görüşme konusunda ise şunları kaydetti:
"ABD nükleer anlaşmaya döner, geçmişteki yanlışlarını telafi eder ve Biden 2017 şartlarına dönerse biz de döneriz. ABD'nin yeni yönetiminde şartların değişeceğine inanıyoruz. Batılı, Avrupalı ve komşu ülkelerle ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. 5+1, 2017'ye dönmeye hazırsa biz de hazırız ve bu kısa sürede gerçekleşebilir."
“Nükleer anlaşma yeniden müzakere edilemez”
Biden'dan nükleer anlaşmaya dönmesi halinde güçlü bir anlaşma yapılması yönünde bir açıklama duymadığını ve bu iddiaların Trump'a ait olduğunu ifade eden Ruhani, şöyle devam etti:
"Nükleer anlaşmanın yeniden müzakere edilmesi mümkün değil. Mevcut nükleer anlaşmanın tamamı ya uygulanır ya uygulanmaz. Nükleer anlaşmada tüm bu konuları görüştük. Füze programının nükleer anlaşmayla alakası yok. Müzakere sürecine füze programı ve bölgesel meseleler dahil edilmek istendi ancak bunu kabul etmedik. Nükleer anlaşma yeniden müzakere edilemez."
Ruhani İsrail’i tehdit etti
İran rejiminin nükleer faaliyetlerinin beyni olan Muhsin Fahrizade’nin öldürülmesinin Trump yönetimini son günlerinde bölgeyi savaşa çekmeyi hedefleyenlerin işi olduğunu iddia eden Ruhani, “Siyonist rejimin hedefi bugünlerde bir savaş çıkarmaktı. Uygun zaman ve yerde Fahrizade'nin intikamını alacağız ancak bölgenin istikrarı da bizim için önemli" diye konuştu.
Avrupa Birliği (AB), Almanya ve Fransa'nın İran'da rejim muhalifi Amad News haber sitesinin editörü Ruhullah Zam adil olmayan bir tarzda idam edilmesini kınamasına ilişkin de konuşan Ruhani, bilindik laflarını tekrarlayarak İran rejim yargısının bağımsız olduğunu iddia etti. Ruhani, “Verilen bir hükmün bazılarının hoşuna gitmesi bazılarının ise hoşuna gitmemesi önemli değildir. Bu ülkede idam cezasının olması ve uygulanması Sayın Zem için iyi olmayabilir. Bu ülkeler öyle bir tepki veriyor ve hassasiyet gösteriyor ki bu kişinin onların çıkarı için çalıştığı sonucu çıkıyor” diye konuştu.