تجاوز إلى المحتوى الرئيسي

İran rejimine karşı tüm BM yaptırımları geri dönebilir

İran rejimine karşı tüm BM yaptırımları geri dönebilir
Nükleer anlaşmanın Avrupalı taraflarından herhangi biri, anlaşmayı ihlal ettiği için İran rejimini BM’ye şikayet edip konuyu BM Güvenlik Konseyi’ne taşınması durumunda BM,İran’a karşı tüm yaptırımları uygulamaya koyabilir.
posted onJuly 2, 2019
noتعليق

ABD’nin 2015’te imzalanan nükleer anlaşmadan çekilmesinin ve İran İslam Cumhuriyeti’ne karşı ekonomik yaptırımları yeniden yürürlüğe koymasının ardından İran rejimi, uranyum zenginleştirme konusunda anlaşmayla belirlenen sınırların dışına çıktı.

Açıklamayı İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif Pazartesi günü ISNA haber ajansına yaptı. Bu durum İran rejimine yönelik tüm uluslar arası yaptırımların geri dönmesiyle sonuçlanabilir.

Anlaşmanın İngiltere, Fransa ve Almanya gibi Avrupalı taraflarından herhangi biri İran rejiminin anlaşmayı ihlal ettiğini düşünürse Birleşmiş Milletler’de alternatif ihtilaf çözüm sürecine başvurabilir. Bu da 65 gün kadar kısa bir süre içinde konunun BM Güvenlik Konseyi’ne taşınması ve BM’nin İran rejimine karşı tüm yaptırımlarının yeniden uygulamaya konması anlamına gelebilir.

Süreç Rusya ve Çin'e takılabilir

Ancak Rusya ve Çin gibi diğer imzacı ülkeler İran rejiminin müttefiki olduğundan, Güvenlik Konseyi üyesi bu ülkelerin böyle bir adım atmasına olası bakılmıyor.

2016 yılının Ocak ayında Kapsamlı Ortak Eylem Planı’ın uygulanmaya konmasıyla İran’a yönelik BM yaptırımlarının büyük kısmı kaldırılmıştı. Anlaşmaya başlangıçta İran, İngiltere, Çin, Fransa, Almanya, Rusya ve ABD imza atmıştı.

ABD Başkanı Donald Trump ise geçen yıl ABD’yi tek taraflı olarak anlaşmadan çekmişti. Gerekçeleriyse anlaşmanın İran rejiminin nükleer programını kısıtlamakta yetersiz kalması, füze programına devam etmesi ve Ortadoğu’da piyon olarak kullandığı Şii milis güçlere desteklemeye devam etmesiydi.

ABD ile İran rejimi arasındaki gerilimini körükleyen kararının ardından Washington, yaptırımları yeniden başlatarak İran rejimini daha geniş çaplı bir anlaşma için masaya çekmek amacıyla hem petrol ihracatını hedef aldı hem de başka ekonomik kısıtlamalar getirdi.

İranlı yetkililer 28 Haziran’da Avrupalı taraflarla Viyana’da bir araya geldi, ancak görüşmede İranlı yetkililere göre Tahran’ı anlaşmayı ihlal etme yönündeki planından caydıracak çok az ilerleme kaydedildi.

Bu durum karşısında İran rejimi, ABD’nin çekilmesi ve yaptırımları yeniden yürürlüğe koymasının, anlaşmanın icra edilmesine önemli engel oluşturduğunu ve bunun kendisinin de anlaşmaya bağlılığını durdurmasına zemin oluşturduğunu öne sürebilir.

İran ayrıca anlaşmayla gelen yükümlülüklerini azaltmasının bir ihlal olmadığını çünkü anlaşmada ayrı bir hükümde buna imkan veren bir maddenin yer aldığını savunabilir. Bu maddede yaptırımların yeniden uygulanması ya da yeni nükleer yaptırımların başlatılması halinde, İran’ın bunu anlaşmayla gelen yükümlülüklerine uymayı durdurmak için bir sebep olarak göreceğini bildirdiği kaydediliyor.

Haber ajansı Reuters’a bilgi veren üst düzey bir Avrupalı bir diplomat “İranlılar anlaşmayı ihlal etme potansiyeli olan daha çok adım attıkça bizim de onlara yardım isteğimiz azalıyor” diyor. “Bu bir kısır döngü” diyen yetkili “Bu doğrultuda ilerleseler tamamen yalnız kalacaklar ve yaptırımların geri gelmesiyle yüzleşebilirler” diye konuştu.

65 güne kadar sürebilecek alternatif ihtilaf çözüm süreci devreye sokulması halinde şu şekilde işleyecek:

Birinci adım:

Eğer nükleer anlaşmanın taraflarından biri diğer tarafın yükümlülüklerine uymadığını düşünürse meseleyi Ortak Komisyon’a taşıyabilir. Ortak Komisyon üyeleri, İran, Rusya, Çin, Almanya, Fransa, İngiltere ve Avrupa Birliği.  (ABD de anlaşmadan çekilmeden önce komisyon üyelerindendi) Bunun ardından Ortak Komisyon’un meseleye çözüm getirmek için 15 gün süresi olacak. Ancak bu süre oy birliğiyle uzatılabilir.

İkinci adım:

Eğer taraflardan biri ilk adımın ardından meselenin çözülmediğine karar verirse konuyu anlaşmanın tarafı olan ülkelerin dışişleri bakanlarına taşıyabilir. Bakanların çözüm getirmek için 15 gün süresi olacak. Ancak bu süre oy birliğiyle uzatılabilir.

Dışişleri bakanlarının değerlendirmesine paralel olarak ya da bu değerlendirmenin yerine şikayetçi taraf ya da anlaşmaya uymamakla suçlanan taraf, meselenin üç üyeli tavsiye kurulu tarafından ele alınmasını isteyebilir. Burada tartışmanın taraflarının her birinin bir temsilci ataması ve üçüncü bir bağımsız üyenin varlığı öngörülüyor.

Tavsiye kurulunun 15 gün içinde bağlayıcılığı olmayan bir görüş bildirmesi gerekiyor.

Üçüncü adım:

Eğer mesele ilk 30 gün içinde çözülmezse Ortak Komisyon’un tavsiye kurulundan çıkan görüşü incelemek için beş gün zamanı olacak.

Dördüncü adım:

Şikayetçi taraf bunun ardından da tatmin olmaz ve meselenin, anlaşmanın icra edilmesi önünde önemli engel teşkil ettiğini düşünürse, çözülmemiş sorunu anlaşmayla gelen yükümlülüklerine uymamak için gerekçe olarak kullanabilir.

Taraflar ayrıca 15 üyeli BM Güvenlik Konseyi’ni de konunun anlaşmanın icra edilmesi önünde önemli engel teşkil ettiği konusunda bilgilendirebilir. Bu bildirimde yükümlülüklerine uymayı reddeden tarafın sürecin sonuna kadar kullanılması konusunda gösterdiği iyi niyetli çabaları da anlatması gerekiyor.

Beşinci adım:

Şikayetçi tarafın Güvenlik Konseyi’ni bilgilendirmesinin arından Konsey’in 30 gün içinde İran rejimine yaptırımların hafifletilmesine devam edilmesini oylaması gerekir. Tasarının geçmesi için dokuz evet oyu ve bunun yanı sıra Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri olan ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa tarafından da veto edilmemesi gerekli.

Altıncı adım:

Böyle bir tasarının 30 gün içinde kabul edilmemesi halinde Konsey’in aksi şekilde karar almaması durumunda tüm eski BM kararlarında yer alan yaptırımlar yeniden yürürlüğe girer. Eski yaptırımlar yeniden uygulanırsa bunlar İran rejiminin yeni anlaşmaları için geçerli olmaz.