تجاوز إلى المحتوى الرئيسي

Pompeo: Lübnan, İran’ın olmayacak

Pompeo: Lübnan, İran’ın olmayacak
posted onMarch 24, 2019
noتعليق

Lübnanlı gazeteci yazat Racih Huri ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun Lübnan ziyaretine ilişkin yazdığı makalede ABD’nin İran’ın denetiminde bulunan ve birçok ülkenin “terör” listesinde yer alan Lübnan Hizbullahı’nın Lübnan ve bölgedeki etkinliğine son vermek istediğini yazdı.

Londra’da yayımlanan Şar Al Awsat gazetesinde makalede gazeteci Huri, “ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun Kuveyt, İsrail ve Beyrut’u kapsayan gezisinin ana başlığı en başından açıktı. İran’ın bölgedeki istikrarı sarsan müdahaleleri ile yüzleşmek, bu müdahalelerin yayılışını durdurmak ve Irak, Suriye, Lübnan ve Yemen’de kendisine bağlı milis güçler ile birlikte kuşatılmasıdır. Bilhassa Beyrut’ta Pompeo’nun konuşmaktan çok dinlemeye geldiği anlaşılıyordu. Çünkü ABD Dışişleri Bakanlığı Lübnanlı yetkililere açık ve sıcak mesajlarını önceden göndermişti. Dolayısıyla Pompeo bu ziyaret ile açıkça şunları öğrenmek istemiştir:

Birincisi; başkanlık düzeyinde Lübnan devletinin İran’ın nüfuzu ile mücadeleye, Hizbullah’ı kontrol altına alarak müdahalelerini durdurmaya ne kadar hazır olduğu

İkincisi; Lübnan devleti, hem kendisinin hem de siyasi gruplarının bölgesel çatışmalardan uzak durma politikasına bağlı kalmasını, Hizbullah’ı savaş ya da barış kararı alabilen, İran ajandasına göre bölgedeki cephelerde savaşan silahlı bir milis gücü değil de siyasi bir parti olarak Lübnan sınırlarına geri dönmesini sağlamayı başarabilecek mi?”

Ayrıca makalesinin bir başka bölümünde ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun Kuveyt, Mısır ve İsrail ziyaretlerinde yaptığı ikili görüşmelerde de İran ile mücadeleyi masaya yatırdığını savunan Huri, “Pompeo’nun bu ziyareti; belki de özellikle bu bakış açısı temelinde ve yetkililer ile ilgili kişilere Kahire’de yaptığı konuşmada dile getirdiği:“Eğer İran, Lübnan’a sahip olduğunu düşünüyorsa yanlış düşünüyor demektir” ifadesinin boyutlarını açıklamak için gerçekleşmiştir.

Bu ifade bazılarının zannettiği gibi bir sözden ibaret değildir. Çünkü ABD’nin derin stratejisine göre Lübnan; her zaman demokrasi bayrağının dalgalanması gereken, toplumun farklı meşreplerden bütün unsurları ve grupları arasında var olan işbirliği ve sahip olduğu zengin çeşitlilik ile bölgeyi besleyen bir ülke olmalıdır. ABD, Lübnan ile ilişkilerinde temel olarak bu bakış açısına dayandığı için de Beyrut’taki yeni Büyükelçiliği’nin bölgesel bir role sahip, bölgedeki politikalarının ekseni ve merkezi olabilecek büyük bir diplomatik üs olmasına karar vermiştir.”