HDP’den ayrılarak yeni bir siyasi hareket başlatan Ayhan Bilgen Çözüm Sürecine ilişkin, “Silahlı ve çatışmalı süreç ile aktörleri arasındaki süreç daha ketum yönetilmeliydi. Davul zurnayla yönetilmemeliydi” dedi.
Bir dönem milletvekilliği, parti sözcülüğü ve belediye eş başkanlığı yaptığı HDP’den ayrılarak yeni bir siyasi hareket başlatan Ayhan Bilgen Euronews’e değerlendirmelerde bulundu.
Çözüm Sürecinin sekteye uğramasında iktidar ve muhalefetin de eksiklikleri olduğunu söyleyen Bilgen, "Bir sorun çözülemediyse mutlaka bir eksiklik vardır. Bunda iktidarın olduğu kadar muhalefetin de payı vardır. İktidarın sorumluluğunu muhalefetin de sorumsuzluğunu sorgulamalıyız. Bu zor ve riski bir alan. Siyaseten elinizi taşın altına koyduğunuzda kaybedebilirsiniz ama kaybetmek uğruna ülkenin kazanacağını düşünerek hamleler yapmak zorundasınız. Eğer Türkiye'de Kürtlerin taleplerini sadece Kürtler dillendirmeye devam ederse ilerleme kaydedemeyiz. Türkiye'de çözüm süreçlerine ve demokratik sivil anayasa yapmaya ihtiyaç var. Silahlı aktörlerin silahsızlandırma süreci başka bir yönteme dayanmalı, demokratikleşme pazarlık konusu yapılmamalıdır. Yani silah bırakırsanız anadille ilgili bu olur demek doğru yöntem değil. Bu toplumda öfkeyi arttırır. Silahlı ve çatışmalı süreç ile aktörleri arasındaki süreç daha ketum yönetilmeliydi. Davul zurnayla yönetilmemeliydi. Ama demokrasi ve insan haklarıyla ilgili ayrımcılığı bitirecek süreçler de son dere şeffaf yönetilmeliydi, kapalı kapılar arkasında sadece iki parti arasında değil toplumun önünde yapılmalıydı" dedi.
Kürt sorununun çözümüne dair muhataplık tartışmalarında da değinen Bilgen, “Kürt meselesinin çözümü Meclis'tir. Öcalan'ın kendisi de Meclis demişti. Silah bıraktırmak istiyorsanız muhatabınız elinde silah olandır ya da İmralı'dır” ifadesini kullandı.
