Seriye rejim lideri Beşar Esad’ın, Süriye'de Kürt sorunu olmadığı, ülkedeki Kürtlerin Türk devletinin baskısıyla Suriye’ye göç eden misafirleri olduğu ve Demokratik Suriye Güçleri (HSD) ile İdlib'de kendileriyle birlikte Türk devletine karşı savaşması dışında hiçbir ortak çalışmaları olmayacağı açıklamasına Demokratik Suriye Meclisi (MSD) başta olmak üzere Doğu Kürdistan’daki (Rojava) siyasi hareketlerden büyük tepki geldi.
MSD Yürütme Kurulu Başkanı İlham Ahmed Esad’ın sözlerine ilişkin yaptığı açıklamada, Kürt tarihini inkar etmenin Türk devletinin işgalini güçlendirmek için teşvik olduğunu söyledi.
“Kürtler, Huriler ve Mitanilerin torunlarıdır”
Rûdaw’a konuşan İlham Ahmed, Esad’ın açıklamasının Rus ve Türk devlet liderleri İdlib’teki ateşkesle ilgili toplantı yaptığı ve Rojava Özerk Yönetimi’nin Şam ile başlayacak müzakere görüşmeleri için hazırlıkların yapıldığı bir sırada bu açıklamalarda bulunmasına dikkati çekerek şöyle konuştu:
“Kürtler Huriler ve Mitanilerin torunlarıdır. Kürtler Suriye Devletinin siyasi sınırları belirlenmeden çok önce Efrin, Kobani ve Haseke’nin en eski yerleşik halkıdır. Bu şekildeki açıklamalar hiçbir zaman insanların unutamadığı tarihin sayfalarını açmaya mecbur bırakıyor. Bir Başkan bu şekildeki açıklamaları ile tarihi gerçeklerden kaçamaz. Arap kimliği ne zaman Suriyeli kimliğinin yerini aldı ve Arap kimliği Suriye toplumunun altyapısını yıkmaktan, faciadan, yıkım ve parçalamaktan öte Suriye’nin çok renkliliğine hangi hizmeti yaptı.”
“Halklar, Esad tarafından karanlık terör güçlerinin eline bırakıldı”
MSD’nin tepki açıklamasının yanı sıra Rojava’daki birçok siyasi parti ve hareket de Esad’ın açıklamasına tepki gösterdi. Siyasi parti ve hareketler tarafından yapılan ortak açıklamada, Suriye rejiminin Rojava’daki durumu yanlış okuduğu, eski zihniyetindeki ısrar ettiği, halkların menfaatine olmadığı gibi Suriye’nin birliğini de tehlikeye attığı vurgulandı.
Partilerin ortak açıklamasında, “Suriye’de 9 yıldır ölüm, talan ve göç yaşanıyor. Ancak geçen bunca zamana rağmen Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, yıllardır sürdürdüğü söylem ve zihniyetini değiştirmedi. Beşar Esad’ın kullandığı söylemlerin, sahadaki gerçekliklerle hiçbir alakası yoktur. Suriye halkının yaşadığı acılara cevap olması gerekirken, yaşanan onca ölümden hiçbir ders almayan zihniyet, sorunu daha da derinleştirdi.” Denildi.
Ortak açıklamada, Rojava’da yaşayan Arap, Kürt, Süryani ve diğer tüm halklar Suriye devletinin sınırları çizilmeden önce de burada yaşadığı, başka yerden gelmediği ve buranın gerçek sahipleri olduğunun altı çizilerek, “Bu halklar, Suriye rejimi tarafından karanlık terör güçlerinin eline bırakıldığında milli bir duruşla onurlarını ve topraklarını savundular. Kendi yönetimlerini oluşturan halklar, Suriye’de örnek bir model oluşturdular. Demokratik Özerk Yönetim bir halklar mozaiği olarak ön plana çıktı. Demokratik bir Suriye kurulmadan ve Suriye’de yaşayan her ferdin hakları güvence altına alınmadan Suriye’de huzur ve güvenin olması mümkün değildir” denildi.
Suriye rejim lideri Beşar Esad, Rus devlet televizyonu Rossiya 24'e yaptığı açıklamada, Rojava’yı Kürt toprağı olarak değil Arap toprağı olarak göstererek Suriye’de Kürt sorunun ‘Yalan ve hayal’ ürünü olduğunu öne sürerek, Rojava’daki Kürt halkının Türk devletinin baskı politikaları nedeniyle Suriye topraklarına geldiklerini ve kendilerinin de onları Suriye’de misafir ettikleri şeklinde konuşmuştu.