تجاوز إلى المحتوى الرئيسي

HRW: Türk devlet çeteleri Rojava’da yargısız infazlar gerçekleştiriyor

HRW: Türk devlet çeteleri Rojava’da yargısız infazlar gerçekleştiriyor
İnsan Hakları İzleme Örgütü, Türk ordusuna bağlı cihatçı çetelerin Türk devleti ile birlikte işgal ettikleri Rojava topraklarında sivillere yönelik yargısız infazlar yaptığını, Kürtlerin mülklerini yağmaladığını ve hukuksuz bir şekilde müsadere ettiğini açıkladı.
posted onNovember 27, 2019
noتعليق

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Türk ordusuna bağlı cihatçı çetelerin Türk devleti ile birlikte işgal ettikleri Batı Kürdistan (Rojava) topraklarında sivillere yönelik yargısız infazlar yaptığını, Kürtlerin mülklerini yağmaladığını ve hukuksuz bir şekilde müsadere ettiğini açıkladı.

HRW'nin yayımladığı raporda, Türk devleti tarafından Suriye Milli Ordusu (SMO) adı altında toplanan radikal cihatçı çete grupların yargısız infaz yapmak ve Türk devletinin düzenlediği işgal saldırılarının ardından Kürt ailelerin yeniden evlerine dönüşüne engel olmakla suçlanıyor.

Raporda, "SMO bu ailelerin mülklerini yağmaladı ve hukuksuz olarak müsadere veya işgal etti" ifadesi yer aldı.

Türk devletine yönelik çağrıda bulunulan HRW’nin raporunda, şu ifadeler yer aldı::

"Türkiye, fiilen kontrolü altında bulunan bölgelerde yaşanan ve birçok hadisede savaş suçu olma potansiyeli taşıyan insan hakları ihlallerini soruşturmalı, SMO’ya bağlı güçlere, bu ihlallere son vermeleri için baskı uygulamalı ve ihlallerin sorumlularından hesap sorulmasını temin etmelidir"

HRW: Yaşananlar, 'güvenli bölge'nin aslında güvenli olmadığının kanıtı

HRW’nin Orta Doğu Direktörü Sarah Leah Whitson, rapora ilişkin açıklamasında, "İnsanların infaz edilmesi, mülklerinin yağmalanması ve yerlerinden olmuş kişilerin evlerine geri dönmelerinin engellenmesi, Türkiye'nin 'güvenli bölge' önerisinin neden güvenli olmayacağının kanıtıdır." dedi.

Whitson ayrıca, "Türkiye'nin düzenlediği askeri harekatın güvenli bir bölge oluşturacağına ilişkin açıklamalarının tam aksine, söz konusu bölgeyi yönetmek için kullandığı grupların bizzat kendileri, sivillere yönelik hak ihlalleri ve etnik ayırımcılık yapıyorlar" dedi.

Turkiye askerleri

 

İnsani yardım çalışanlarının akıbeti

Türk devletinin bahsi geçen cihatçı çetelerle Rojava’Rya düzenlediği işgal harekatına atıfta bulunulan raporda, "Türkiye ve desteklediği gruplar, askeri harekatın başladığı andan itibaren sivillerin yaşadığı bölgelere ayırım gözetmeksizin topçu ateşi açtı, en az yedi yargısız infaz gerçekleştirdi, sivillerin özel mülkleri olan ev ve dükkanlarını hukuksuz olarak işgal etti ve kontrolleri altındaki bölgelerde faaliyet gösterirken zorla kaybedilmiş olmasından endişe duyulan insani yardım çalışanlarının akıbetleri konusunda da açıklama yapmadılar" denildi.

HRW’nin raporunda belirttiği ihlalleri belgelemek amacıyla aralarında iki doktor ve üç mağdur yakınının da bulunduğu 10 kişi ile görüştüğüne yer verilirken, HRW'nin aktivistlerin ve mağdur yakınlarının sunduğu, söz konusu ihlalleri teyit edici video ve fotoğrafları da mercek altına aldığı belirtildi.

Hevrin Xelef’in infazı belgelendi

HRW ayrıca Türk devletine bağlı çeteler tarafından katledilen Kürt kadın siyasetçi Hevrin Xelef’in infaz edilişinin belgelediğini açıkladı.

"Hem Uluslararası İnsani Hukuk hem de insan hakları hukuku, bireylerin hukuksuz olarak öldürülmelerini ve yaşam haklarından herhangi bir şekilde keyfi olarak mahrum edilmelerini yasaklar" denilen HRW'nin raporunda, "Uluslararası İnsani Hukuk yaralanmış, teslim olmuş veya yakalanmış savaşçıların kasten öldürülmelerini kesin olarak yasaklar ve savaş suçu olarak kabul eder" ifadelerine yer verildi.

“Türk devleti sorumludur”

İşgal harekatı nedeniyle 200 bin kişinin evlerinden ayrıldığı ancak bunlardan 100 binin geri döndüğü belirtilen HRW raporunda şöyle denildi:

"Çatışmanın tüm tarafları, kendi mensupları tarafından işlendiği iddia edilen savaş suçlarını soruşturmakla ve sorumluları en uygun şekilde cezalandırmakla yükümlüdür. Astlarının işlediği savaş suçlarından haberdar olan veya olması gereken ancak bu suçların işlenmesini engellemek veya işlenmiş suçlarla ilgili hukuki işlem başlatmak amacıyla harekete geçmeyen askeri yetkililer de ceza hukuku açısından sorumlu tutulabilir.

Bu bölgelerdeki mevcut yetkililer, geri dönmek isteyen insanların güvenliklerini ve insanların geri dönme haklarını kullanmalarının etnik kökenleri veya kimlikleri yüzünden engellenmemesini temin etmelidirler. Türkiye hükümeti de SMO'nun bu ihlallerden sorumlu fraksiyonlara askeri yardımı kesmelidir.”

Raporda, HRW’nin Orta Doğu Direktörü Sarah Leah Whitson'ın "Türkiye, silahlandırdığı fraksiyonların gösterdiği menfur davranışlara göz yumuyor. Bu bölgeler Türkiye'nin kontrolü altında kaldığı sürece, bu ihlalleri soruşturmak ve onları sonlandırmak, Türkiye'nin sorumluluğundadır." sözlerine yer verildi.