تجاوز إلى المحتوى الرئيسي

Karayılan'dan çarpıcı iddia: AKP var oldukça IŞİD bitmez

Karayılan'dan çarpıcı iddia: AKP var oldukça IŞİD bitmez
posted onMarch 4, 2019
noتعليق

Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yönetiminin, IŞİD adlı projesini yenilgiye uğrattığı için YPG, YPJ ve SDG güçlerine düşmanlık yaptığını belirten Murat Karayılan, “Bu hakikat, dünya kamuoyunca anlaşılmadıkça, önü alınmadıkça IŞİD hep beslenecek ve var olacaktır. IŞİD’in tümden bitmesi için zamana ve mücadeleye ihtiyaç var” dedi.

PKK Yürütme Komitesi Üyesi ve Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanı Murat Karayılan, sürece ilişkin Dengê Welat Radyosu’na konuştu.

DTK Eşbaşkanı Leyla Güven ve tüm açlık grevi eylemlerin tarihi bir anlamı olduğunu belirten Karayılan, “Bu eylemler kolay ve sıradan bir olay değildir. Zindanlarda eylemin daha da boyutlanacağı belirtiliyor. Böylelikle komple ve topyekûn bir direniş olacak” dedi.

Karayılan'ın konuşmasından satır başları:

IŞİD Eliyle Kürt İmhasına Yöneldiler

IŞİD’in ilk saldırısı bundan 5 yıl önceydi. 8 Mart 2014’te Kobanê’ye saldırdı, 9-10 gün sürdükten sonra durdu. Sonra aynı yılın Temmuz ayında saldırdı ve o da durdu. Bu sefer 3 Ağustos’ta Şengal’e saldırdı. O zaman gördük ki; halkımıza, yani Kürt halkına dönük çok kapsamlı bir imha saldırısı var. Bu saldırı, öyle herhangi bir düşünceye sahip bir örgütün kendini örgütleme çabası değildi. İşgalciler ve faşistler eliyle desteklenen ve yönlendirilen bir imha saldırısıydı. IŞİD’in saldırısından bu anlamı çıkardık. Zaten sonra gördük ki IŞİD yönünü Güney Kürdistan’a verdi. Mexmûr, Kerkük’e yöneldi ve eğer durdurulmasaydı Hewlêr’i de alacaktı. Yani Kürt halkını hedefledi.

Tarih Söylediklerimizi Haklı Çıkardı
IŞİD, 15 Eylül 2014’te çok kapsamlı bir şekilde, tüm gücünü toplayarak Kobanê’ye çok çetin bir şekilde saldırdı. İşte o zaman anladık ki bu saldırı işgalcilerden, AKP’den bağımsız değildir. Bu saldırı işgalcilerin maşası olmaktır. Kürt halkının ve demokrasi güçlerinin Ortadoğu’da varlık bulmaması için ortaya çıktılar. Bu nedenle bizim ve halkımızın kararı kesinleşti ve bunun sadece bölgeye dönük değil, tüm insanlığa dönük bir tehdit olduğu görüldü. Çünkü her yere el atıyorlardı, saldırıyorlardı. Faşist ve zalim bir çete güruhu olarak meydana çıktılar. Bu nedenle o zaman alınan bazı kararlar temelinde, ‘IŞİD Kobanê’de zafer kazanmayacak. Kobanê’de ev ev direniş sergilenecek. Kobanê Stalingrad olacak. Kobanê’ye dönük geliştirdiği bu saldırı, IŞİD’in kırılmasının ve bitişinin başlangıcı olacak’ dedi. Beş yıl sonra bugün aynen böyle oldu. Tarih o zaman söylenen bu sözleri haklı çıkardı. Êzîdî halkına ve Kobanê’ye yaptıkları saldırı IŞİD’in kırılmasının, onun devlet projesinin tasfiyesinin başlangıcı oldu. Bugün tam olarak 5. yılına girdi ve bu sözler ispatlandı.

Bölgede en çok ezilen, zulüm altında olan Kürt halkına saldırarak tümden ortadan kaldırmaya çalıştılar. Ortadoğu’da en çok zulüm altında olan Kürtlerdir. Kürtler içinde de Êzîdîlerdir. Onlar da Êzîdîleri ortadan kaldırmaya çalışt. Bunlar nasıl olur da İslam adına gelip, halifelik kurup adalet dağıtacaklar? Demek ki bu isimler altında sakladıkları başka şeyler vardı ve bu saldırılarla her şey açığa çıktı. İslami olan ve olmayan herkes gördü ki; burada büyük bir sahtekarlık var. Bu şekilde IŞİD’e karşı büyük bir tepki gelişti. IŞİD karşıtı savaş; Kürt, Arap, Asur, Süryani halklarının evlatlarının emeği ve kanı pahasına gelişti, bugünkü konağa erişti.

IŞİD’in Sadece Devlet Projesi Yenildi
IŞİD’in sonu gelmemiştir. Böyle söyleyenler yanılıyorlar. IŞİD bitmiyor, IŞİD’in devlet projesi yenilip tasfiye oluyor. Başkenti olan Reqa düştü, son kalesi olan Baxoz da elinden gidiyor. Elinde hiçbir yer kalmıyor ve devlet projesi ortadan kalkıyor. Fakat IŞİD, bir örgüt olarak halen devam ediyor. Belki bazı değişimlere giderler, bilemiyoruz. Biliyoruz ki; Irak’ın bazı yerlerinde, hatta Suriye’nin birçok yerinde küçük birimler şeklinde örgütlenip eylemler yapıyorlar. Her gün eylem gerçekleştiriyorlar. Suriye’de de, Irak’ta da faal haldedirler. ‘IŞİD bitti’ demek için henüz erken. IŞİD, eylemci bir örgüt olarak halen var. Ortadoğu ve insanlık için taşıdığı tehlike daha bitmiş değil. Bu bir gerçektir. Bu nedenle elde edilen zafer doğru anlaşılmalı.