تجاوز إلى المحتوى الرئيسي

İran halkı gerçek ve sansürsüz haberlere susadı 

İran halkı gerçek ve sansürsüz haberlere susadı 
posted onFebruary 10, 2021
noتعليق

Amerikan Republic Underground dergisi, gazeteci Ali Javanmardi ile İran hakkında dopdolu bir röportaj yaptı. Röportajdan öne çıkan bölümler şöyle:

“İran’da, medya ve basın hükümetin kontrolünde olduğu için, tüm haberler kesinlikle sansürlenir ve gazeteciler acımasızca bastırılır. Gazetecilere yönelik keyfi tutuklama, işkence ve hapis cezalarının örnekleri oldukça fazladır.

En iyi örnek, tutuklu gazetecileri rutin olarak savunan insan hakları avukatı Nasrin Sutude'nin hapsedilmesi olayıdır. Sutude halka açık yerlerde başörtüsü takmadan görünmek de dahil olmak üzere birçok "ulusal güvenlik" suçlamasıyla ve toplam 38 yıl hapis ve 148 kırbaç cezasına çarptırılan sahte bir duruşmanın ardından tutuklandı.

Fakat İran ile ilgili olgusal haberlerin dış dünyaya yansıması engelleniyor. 

BBC / Farsça Servisi ve herkesi şaşırtacak şekilde Amerika'nın Sesi Farsça Servisi gibi bazı uluslararası yayıncılar, kuruluşlarına nüfuz eden belirli İranlı "reformist" unsurların etkisi altında, yereldeki gerçeklikten uzak yayın yapıyor. Haberlerin içeriği bu etki altında büyük ölçüde değiştirilmektedir.

Bugün İran yasaları, İslami Şii ilkelere dayanmaktadır ve bu yasalar iyileştirilemez, güncellenemez veya değiştirilemez. İslam Cumhuriyeti'nde sisteme muhalefete izin verilmiyor ve tüm muhalefet sesleri bastırılıyor.

Sistemin her iki grubu, "köktendinciler" ve "reformistler", kadın haklarının erkek haklarına eşit olmadığı ve insan hakları veya demokrasinin İslami sistemlerinde yeri olmadığı gibi benzer arkaik dini inançlara sahiptir. Daha da kötüsü, sistem yolsuzlukla büyüyor. İki grup ülkeyi yağmalamak için yarışıyor.

Bu gibi durumlarda, İran hakkında haberler, İran’ın terörist faaliyetleri ve batıya -özellikle ABD ve İsrail'e yönelik düşmanlığı ile ilgili olan haberler- nadiren dışarı sızıyor ve burada nadiren yayınlanıyor. Kürt, Beluç ve Arap etnik azınlıkların sık sık öldürülmesi, siyasi muhaliflerin rutin infazları, rutin işkenceyi içeren yaygın insan hakları ihlalleri gibi haberler ABD basınında nadiren yer alıyor. Fakat ABD basını buna karşılık, Ortadoğu'daki bir başka en küçük gelişmeyi ise haber yapıyor.

Ava Today olarak, İran'ın yerel haberlerini rutin bir şekilde ABD ve batı basını ile İngilizce olarak yayınladık ve paylaştık. İran Devrim Muhafızlarının terörist faaliyetlerini; Irak, Türkiye, Afganistan, BAE, Suriye, Lübnan ve Avrupa'nın kalbindeki rejim muhaliflerini ortadan kaldırması, bu olaylardaki suç ortakları hakkında ve İran füzelerinin Suriyelilere, Lübnan'da Hizbullah'a ve Gazze'de HAMAS'a dağıtımı gibi kapsamlı haberler yaptık. 
Fakat burada, bazı batı ülkelerinin ticari çıkarlarının, IRGC'nin terörist faaliyetlerini görmezden gelme politikalarına ve aralarında bu tür faaliyetlerin raporlarını yayınlamadaki ihmallerine katkıda bulunduğuna dikkat çekilmelidir.

Ancak Trump Yönetimi bu geleneği bozdu ve Devrim Muhafızları'nı terör örgütü ilan etti.
Komünist ve solcu unsurlar, Şah'ı deviren 1979 İslam devriminde çok önemli bir rol oynadı. Fakat sonra kendileri molla rejiminin kurbanı oldular. 

Rejim ve yasaları Şii İslam'dan türetilmiş olsa da, rejimin muhalifleri bastırma, hapsetme ve infaz / öldürme, basın sansürü, ve insanları terörle yönetme politikası, Rusya ve Çin’deki uygulamalar ile büyük benzerlik göstermekte ve bu yöntemler güçlü bir sol ideolojik ve metodolojik etkiyle yapılmaktadır. Ayrıca bu iki ülke, ruhban rejimiyle kapsamlı siyasi ve ticari ilişkilerden de büyük ölçüde yararlanmaktadır.
Obama Yönetimi, İran ile yaptığı “Nükleer Anlaşma” yüzünden, Irak’ta bulunan ve bombalı eylemleriyle  birçok Amerikan askerini ölümüne sebep olan İran Devrim Muhafızları gerçeğini görmezden geldi.

Batı dünyasındaki genel kanı var ki, İran'da İslami rejimin uygulamaları İran’ın bir iç meselesi olarak görülüyor. Oysaki İslami rejimin dünya çapındaki herhangi bir Amerikan karşıtı veya Batı karşıtı örgütlere sürekli olarak sağladığı kötü niyetli desteğin sonuçlarını anlayamıyorlar. Dünyada İslam Cumhuriyeti'nden yardım almayan bir terör örgütü veya örgütü yok denecek kadar azdır. Batı, terörü şimdiye kadar olduğundan daha ciddiye almalıdır. Bu, Reuters'e göre İran'da tek bir günde 1800 protestocuyu öldürmek için savaş makinesini kullanan köksüz bir rejim. Eğer nükleer silaha sahip olsaydı neler yapabileceğini o zaman hayal edin.

İran İslami rejimi, Şii olmayan tüm mezhep ve dinlere karşı düşmanca bir tavır sergiliyor. Bahai inancı resmen yasaklandı ve onların takipçileri mürted olarak kabul edildi. Eşyaları kamulaştırılıyor, çocukları üniversitelerde eğitimden yoksun bırakılıyor ve hükümet tarafından işe alınmıyor.”

Röportajın linki