Ana içeriğe atla

Erdoğan’la yollarını ayıran Babacan’dan Kürt açılımı

Erdoğan’la yollarını ayıran Babacan’dan Kürt açılımı
Erdoğan ile yollarını ayıran Ali Babacan’ın kurduğu DEVA Partisi’nin programında anadille ilgili düzenlemelerin yapılması ve Kürt sorununa yönelik çözüm önerileri dikkat çekti. Anadilin temel bir hak olduğunun vurgulandığı DEVA Partisi programında “Kürt sorunu, hukuk tahkim edilerek çözülecek” denildi.
posted onMarch 11, 2020
noyorum

AKP lideri Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yollarını ayıran eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, kurucusu olduğu Demokrasi ve Atlım Partisi’nin (DEVA) programını Ankara'da düzenlediği basın toplantısı ile açıkladı.

Parti programında anadille ilgili düzenlemelerin yapılması ve Kürt sorununa yönelik çözüm önerileri dikkat çekerken, anadilin temel bir hak olduğunun vurgulandı

DEVA Partisi programında, Kürt sorununun esasında Kürtlerin demokratik hak, özgürlük ve eşit vatandaşlık taleplerinin karşılanmasıyla ilgili olduğu ifade edilerek “Kürt sorunu, hukuk tahkim edilerek çözülecek” denildi.

“İnsan haklarının ihlal edilmesi, özgürlüğümüzün kısıtlanması ızdırap yaratıyor. Ayrıştırcı, ötekileştirici siyaset dili toplumumuzu sürekli geriyor” diyen Babacan, “Korku siyaseti hepimizi yordu. Bu ülkenin insanı son birkaç yıldır çok üzüldü. Artık geldik buradayız. Bu üzüntülerin daha da büyümesine izin vermeyeceğiz, zaman Türkiye için sorumluluk alma zamanı” ifadelerini kullandı.

Babacan konuşmasına şöyle devam etti:

“Tüzük ve programımızı çok geniş katılımla, istişare ve ortak akılla hazırladık. Bu kadar geniş bir katılımla bir siyasi parti programı hazırlanması bir ilk… Keşke ülkede şartlar biraz daha normal olsaydı da, tüm ülkemizin genelinde bizleri aydınlatan, katkı veren arkadaşlarımızın hepsi burada olsaydı. Ama biz onları anlıyoruz.”

“Ayrımcılık ve ötekileştirmenin yaşanmayacağı bir gelecek için yola çıktık” diyen Babacan, “Etnik, dini, mezhebi ve kültürel çeşitliliği yansıtacak bir vatandaşlık için çaba harcayacağız. Basın özgürlüğü önündeki tüm engelleri kaldıracağız. Demokratik bir anayasayı hayata geçirmek öncelikli hedeflerimizden biri olacaktır. TBMM'yi (Türk Parlamentosu) milli iradenin en yüksek şekilde temsil edildiği, siyasal sistemin merkezinde yer alan ve yürütmeyi etkin şekilde denetleyen bir organ haline getireceğiz” diye devam etti.

“Anadil temel bir hak”

Parti programında anadilde hak talebi ve Kürt meselesine yönelik çözüm yer alırken, programda kuvvetler ayrılığı, parlamenter sistem vurgusu da dikkat çeken diğer konular olarak göze çarpıyor.

Anadilin temel bir hak olduğu belirtilen parti programında şunlar yer alıyor:

“Anadile ilişkin talepleri, vatandaşlarımızın kültürel farklılıklarının tanınması, temel bir insan hakkı ve pedagojik bir gereklilik olarak ele alıyoruz. Bu itibarla, anadil hakkı kapsamında bütün vatandaşlarımızın anadillerini kullanmaları ve geliştirmeleri için gerekli düzenlemeleri yapmayı hedefliyoruz.”

“Kürt sorununun temel faktörü demokrasi ve hukuk eksikliğidir”

kurtler

 

“Kürt sorununu hukuku tahkim ederek çözüleceği” belirtilen programda şu ifadeler yer aldı:

“Türkiye’nin insan haklarına dayalı demokratik bir hukuk devleti olma konusundaki eksiklikleri, Kürt sorununun da kaynağında yatan temel faktördür. Uzun bir tarihi arka plana sahip olan bu sorun, iktisadi, siyasi ve insani açılardan pek çok olumsuz sonuç doğurmaktadır. Hayati önemi haiz bu konunun birçok boyutu bulunmakla beraber esasında bu sorun, Kürt vatandaşlarımızın demokratik hak, özgürlük ve eşit vatandaşlık taleplerinin karşılanmasıyla ilgilidir. Demokrasi ve Atılım Partisi olarak Kürt sorununu, vatandaşlarımıza güven temelinde siyasi kanalları açık tutarak, taleplerin rahatlıkla tartışılacağı demokratik zemini inşa ederek, özgürlük alanlarını genişleterek ve hukuku tahkim ederek çözeceğiz.”

“Demokratik devletler, vatandaşlarının anadillerine yönelik taleplerine cevap üretmekle yükümlüdürler” denilen parti programı şöyle devam ediyor:

“Kürt sorununu çözüme kavuşturmuş bir Türkiye’nin demokraside ilerleyeceğine, kaynaklarını ihtiyaç duyduğu alanlarda kullanarak ekonomisini güçlendireceğine, hukuki standartlarını yükselteceğine, dış politikada hareket alanını genişleteceğine ve sosyal dokusunu kuvvetlendireceğine olan inancımız tamdır. Bu bağlamda öne çıkan en önemli konu, anadilin korunması, kullanılması ve geliştirilmesidir. Vatandaşlarına resmi dili öğretmek ve kullanmalarını sağlamak, her devletin hem hakkı hem de görevidir. Bununla birlikte, demokratik devletler, vatandaşlarının anadillerine yönelik taleplerine cevap üretmekle de yükümlüdürler. Bu yükümlülüğün yerine getirilmesinin hem toplumsal çoğulculuğun muhafazasını sağlayacağına hem de vatandaşların ülkelerine olan aidiyet duygularını pekiştireceğine inanıyoruz.”

Ali Babacan kimdir?

Ali babacan

 

Geçtiğimiz Pazartesi günü kurucusu olduğu DEVA Partisi’nin siyasi hayata başlaması için başvuruda bulunan Ali Babacan, Erdoğan’ın liderliğini yaptığı AKP’de milletvekilliği, bakanlık ve başbakan yardımcılığı görevlerini yaptıktan sonra geçtiğimiz aylarda kuracağı yeni parti için AKP'den istifa etmişti.

Yüksek lisansını ABD'de Northwestern Üniversitesi Kellogg School of Management'de İşletme Dalında tamamlayan Babacan, ABD'de finans sektörünün üst düzey yöneticilerine danışmanlık yapan özel bir şirkette çalıştı. Erdoğan liderliğinde AKP’nin kurulması ardından AKP’nin kurucu üyesi oldu.

22, 23 ve 24’üncü dönemde Ankara Milletvekili seçildikten sonra AKP’li 58 ve 59’uncu hükümetlerinde Devlet Bakanlığı görevini yürüttü. Avrupa Birliği (AB) ile müzakereleri yürütmek üzere Başmüzakereci olarak atandı. 60’ıncı hükümette Dışişleri Bakanı olarak görev yaptı. Hükümette yapılan değişiklik sonrasında Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı. 61 ve 62’nci hükümette Başbakan Yardımcılığı görevine getirildi.

Erdoğan’ın, PKK lideri Abdullah Öcalan ile dolaylı olarak Kürt sorununun çözümüne yönelik başlatılan barış sürecini! bitirip faşist anlayıştaki MHP ile yakınlaşması ardından Erdoğan ve AKP ile görüş ayrılıkları baş gösterince Ali Babacan, yeni bir parti çalışmalarına başlamıştı.