Ana içeriğe atla

Türk devletinin bakur kentlerinde gerçekleştirdiği vahşet raporu yayınlandı

Türk devletinin bakur kentlerinde gerçekleştirdiği vahşet raporu yayınlandı
TMMOB, Kuzey Kürdistan kentlerinde 2015-2016 yıllarında yaşanan çatışmalar ve Türk devletinin vahşi saldırılarının yarattığı tahribatın sonuçlarını bir raporda topladı. Çatışmaların yaşandığı yedi yerleşim yerinde yapılan incelemenin sonuçlarının yer aldığı raporda, çatışmalar sonucu 400 bin kişinin göç ettiği belirtildi.
posted onNovember 7, 2019
noyorum

Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Kuzey Kürdistan kentlerinde 2015-2016 yıllarında yaşanan çatışmalar ve Türk devletinin vahşi saldırılarının yarattığı tahribatın sonuçlarını bir raporda topladı. Çatışmaların yaşandığı yedi yerleşim yerinde yapılan incelemenin sonuçlarının yer aldığı raporda, çatışmalar sonucu 400 bin kişinin göç ettiği belirtildi.

TMMOB tarafından hazırlanan rapor, Şırnak il merkezi Cizre, Silopi ve İdil ilçeleri, Mardin’in Nusaybin, Hakkâri’nin Yüksekova ve Diyarbakır’ın Sur ilçelerinde yaşanan çatışmalardan sonra yapılan inceleme sonucu hazırlandı.

Cizre: 280 kişi hayatını kaybetti

Raporun Cizre’yle ilgili bölümünde, ilçede yıkımın dört mahallede yoğunlaştığı belirtildi. Beş kez sokağa çıkma yasağı ilan edilen ilçede tespit edilen cenaze sayısının 251, toplamda tahmin edilen ölü sayısının 280’in üzerinde olduğu vurgulandı. Raporda yıkımla ilgili de “Çatışmalarda hiç hasar almamış birçok evin ateşe verildiği ve kullanılamaz halde olduğu tespit edilmiştir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi Belediyeler Birliği (GABB)’nin rapora ilişkin açıklamasında 1200 yapının ağır hasarlı olduğu yaklaşık 10 bin yapının da zarar gördüğü kamuoyuyla paylaşılmıştır” bilgilerine yer verildi.

İdil ve Silopi: 40 bin kişi göç etmek zorunda kaldı

İdil ilçesinde 43 gün süren sokağa çıkma yasağı boyunca nüfusun yüzde 80’inin göç ettiği belirtilirken, Silopi ilçesinde ise 37 gün boyunca sokağa çıkma yasağı uygulandığı ifade edildi. Silopi’de 29 kişinin yaşamını yitirdiği belirtilirken, 11 bin kişinin göç ettiğine dikkat çekildi. İlçe genelinde 351 binanın yıkıldığı da raporda yer aldı.

Şırnak: 7 mahalle ortadan kaldırıldı

Kuzey Kurdistan

 

391 günlük sokağa çıkma yasağının uygulandığı Şırnak kent merkezinde ise 64 bin kişinin yerinden edildiği raporda yer aldı. Kentin 7 mahallesinin neredeyse tamamen ortadan kaldırıldığı vurgulanan raporda, toplam 89 hektar alanda 2 bin 84 yapının yıkıldığı belirtildi.

Yüksekova: 96 kişi hayatını kaybetti

Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde 79 gün süren çatışmalarda 96 kişinin öldüğü raporda yer alan bilgiler arasında. Raporda ayrıca, “Yasağın hemen ardından ilçede hasar tespit çalışması yürüten İnşaat Mühendisleri Odası Van Şubesi’nin açıkladığı hasar tespit verilerine göre Yüksekova’da az hasarlı 3193, orta hasarlı 647, ağır hasarlı 787, yıkık 867, yanmış 1336 bina-konut olduğu belirtilmektedir.

Nusaybin: 5 bin 72 bina yıkıldı

Mardin’in Nusaybin ilçesinde de 16 mahallede 14 Mart 2016’da başlayan sokağa çıkma yasağının kademeli olarak 21 Nisan 2018’ kadar sürdüğü ifade edildi. İlçede 5 bin 72 binanın yıkıldığı vurgulanan raporda, 45 bin kişinin ilçeden göç ettiğine dikkat çekildi.

Sur: 6 mahalle haritadan silindi

Sokak çatışmalarının sembolü haline gelen Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki durum da raporda yer aldı. Rapora göre Sur’da 5 kez sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Çatışmalar 103 gün sürerken, beşinci yasak hala devam ediyor. Türk devleti tarafından Sur’daki 6 mahallenin tamamen haritadan silindiğine dikkat çekilen raporda, “Tarafımızca yapılan tespitlere göre yeni açılacak yollar ve Emniyet Hizmet Alanları olarak ayrılan alanlar içerisinde 17 adet tescilli yapı, 42 adet Korunmaya Değer Geleneksel Yapı olmak üzere toplamda 976 adet yapının plan kararı ile yıkımı öngörülmektedir. Mevcut durumda bu yapıların çoğunun yıktırılmıştır” denildi.

Kadın ve çocuklar büyük travmalar yaşıyor

Kuzey Kurdistan

 

Raporun sonuç bölümündeyse yaşanan çatışmalar nedeniyle 400 bin kişinin yerinden olduğuna dikkat çekilerek, ”Çatışmaların yaşandığı kentlerde yapısal yıkımlarla birlikte psikolojik, sosyal ve ekonomik sorunların da yaşandığı görülmüştür. Özellikle yaşlılar, çocuklar ve kadınlar bu sürecin en büyük mağdur olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durum sonucunda kadın ve çocukların ciddi travmalar geçirdiği gözlenmiştir. Göç sırasında yurttaşlar yaşanmışlıkları ve anılarının yanında sahip oldukları en temel eşyalarını dahi alamamış olmaları travmayla birlikte yoksullaşma ve mülksüzleşmelerine de yol açmıştır” denildi.

Şerefxan Aydın: Rapor delildir

Raporla ilgili açıklamada bulunan Mimarlar Odası Diyarbakır Şube Başkanı Şerefxan Aydın, raporun delil olduğunu söyledi. Bazı yerlerde gerek olmadığı halde yıkım yapıldığını söyleyen Aydın, “Çok büyük bir felaket olarak değerlendirebiliriz. Özellikle Sur, Nusaybin ve Şırnak merkezlerinin büyük oranda, neredeyse şehrin yüzde 40, 50'si oranında tamamen yıkıldı, yıktırıldı. Bunu bir felaket olarak değerlendirebiliriz. İnsan eliyle ortaya çıkarılan bir felaket” dedi.

“Suç duyurusunda bulunduk”

Raporun somut verilere dayalı teknik veriler üzerinden hazırlandığının altını çizen Şerefxan Aydın şunları söyledi: “Bu teknik veriler üzerinden ortaya çıkmış bir analiz çalışmasıdır. Yıkım öncesi, yıkım sonrası, çatışmaların bittiğinin resmi açıklamasından sonra yapı durumlarının ne olduğu, birkaç ay sonra, birkaç yıl sonra durumun ne olduğunu burada belirtmişiz. Bazı yıkımların yetkililerin keyfi tutumu nedeniyle olduğunu ortaya çıkardık. Bununla ilgili suç duyurusunda bulunduk. Suç duyurusu dosyasının sonucuna göre, şu ana kadar 100'e yakın tescilli yapının son olarak yıkıldığını tespit ettik. Bu emsal olacak şekilde, diğerleri için de suç duyurusunda bulunacağız. Tescili iptal eden kurum hakkında da suç duyurusunda bulunacağız. Cizre'de Şırnak'ta kurtarılabilecek yapıların yıkıldığı tespit ettik. Bizim yaptığımız değerlendirmeye göre yapıların büyük oranda onarımla kurtarabileceğini tespit ettik. Bu yıkımın olması gereken bir yıkım olmadığı, nüfus ve demografi değiştirme amaçlı yapıldığı, bir araç olarak kullanıldığı sonucuna vardık. Bu bir delildir. Bu politikanın sonucu gerçekleşen bir yıkım olduğu ortaya çıktı.”

 

Kaynak: VOA