ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) tarafından bugün yapılan açıklamada, Ortadoğu’da deniz yollarını güvence altına almak için Sentinel (Nöbetçi) adlı bir askeri operasyon gerçekleştirileceği belirtildi.
CENTCOM’un Twitter hesabı üzerinde yapılan paylaşımda, “Körfez bölgesindeki son gelişmeler ışığında seyrüsefer özgürlüğünü sağlamak için Ortadoğu’daki anahtar deniz yollarında gözetim ve güvenliği güçlendirmek amacıyla Sentinel uluslararası deniz operasyonu üzerinde çalışılıyor” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, Sentinel isimli operasyonun amacının, ‘denizde istikrarın teşvik edilmesi, Basra Körfezi, Hürmüz Boğazı, Babul Mendeb Boğazı ve Umman Körfezi boyunca uluslararası sularda güvenli geçişin sağlanması ve gerilimin azaltılması’ olduğu ifade edildi.
CENTCOM, ‘bölgedeki seyrüsefer özgürlüğünü sağlamak ve hayati önem taşıyan deniz yollarını korumak’ amacıyla Sentinel operasyonu kapsamındaki eylemlerini katılımcı olan ülkelerin işbirliği ile koordine edeceğini aktardı.
Açıklamada, ABD’li yetkililerin bölgedeki serbest geçiş ve hayati önem sağlayan deniz yollarını korumak amacı ile Sentinel Operasyonu için gerekli detayların Avrupa, Asya ve Orta Doğu’daki müttefiklerle koordine edilmeye devam ettiği bilgisine de yer verildi.
ABD tarafından yapılan operasyon duyurusu, Hürmüz Boğazı’ndan geçen ve İran rejimi Devrim Muhafızları (pasdaran) tarafından İngiliz bandıralı Stena Impero isimli petrol tankeri ve 23 kişilik mürettebat ekibinin alıkonulması hadisesinin ardından geldi.
İran rejimi, İngiliz petrol tankerini alıkoydu
İngiltere tarafından dün yapılan açıklamada, İran rejiminin körfez’de petrol tankerine el koyduğu aktarıldı. Açıklamada, Stena Impero isimli tankerlere el konulduğu belirtildi.
Dünyada deniz yolu ile taşınan ham petrolün üçte biri Hürmüz Boğazı’ndan geçiyor.
Bu gelişmeler, körfez bölgesi ve Hürmüz Boğazı bölgesindeki askeri varlığını güçlendiren ABD ile İran rejimi arasındaki çatışma zeminini giderek artırıyor.
İran rejimi, ABD Başkanı Donald Trump’ın geçtiğimiz yıl nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmesi ile rejime karşı uygulanan petrol yaptırımlarını artırmasının ardından, defalarca Hürmüz Boğazı’ndaki seyrüsefer geçişine müdahale etme tehdidinde bulundu.
