Kuzey Kürdistan’da Kürt aydın, yazar, sivil toplum aktivisti ve siyasetçiler Kürt ve Kürdistan sorununun çözümünü çalışmalarının merkezine koyan “Lêgerîn” isimli yeni bir hareket ilan etti. Lêgerin, bütün Kürdistani siyasal görüşlere eşit mesafede olduğunu belirtti.
Lêgerîn hareketinden yapılan açıklamada, “Farklı siyasal geleneklerden gelen ve ulusal sorumluluk sahibi bir grup Kürdistanlı siyasal kadro olarak, siyasi bir arayış içinde olduğumuzu ifade etmek istiyoruz” denildi.
“Türk devleti ve İran rejimi yayılmacı savaş yürütmekte”
Hangi siyasal organizasyonda yer aldığına bakılmaksızın ulusal sorumluluk sahibi herkese çağrıda bulunulan Lêgerîn açıklaması şu şekilde:
“Kürdistan Kamuoyu’na
Dünyanın ve Ortadoğu’nun birçok ülkesinde yeni siyasal düzenler oluşturmak amacıyla yıllardır süren sıcak çatışmalar yaşanmakta. Dünyanın egemen devletlerinin yanı sıra, Türkiye ve İran gibi bölgesel güç olmak isteyen bölge ülkeleri de sınırlarının ötesinde yayılmacı savaş yürütmekte.
Kürdistan, Ortadoğu coğrafyasında yoğunlaşan bu yeni tip savaşın merkezinde yer almakta. Kürt toplumu ve Kürdistan’da yaşayan diğer etnik ve dini gruplar bu savaştan yoğun bir şekilde etkilenmekte. Yaşanmakta olan çok yönlü ve çok taraflı çatışmalı süreç, Lozan Antlaşması ile çizilen sınırları fiilen anlamsız hale getirdi. Irak ve Suriye fiilen parçalanmış durumda. Türkiye ve İran ise sınırlarının ötesinde yürüttükleri yayılma ve yeni siyasal etkinlik alanları oluşturma savaşları nedeniyle ciddi sorunlarla yüz yüze.
“Kürt ulusu meşru hakları için büyük bir mücadele yürütmekte”
Kürt ulusu ve onun bugünkü siyasal temsilcileri, ayrı bir ulus olmaktan kaynaklı haklarına kavuşmak için büyük bir mücadele yürütmekte. Son iki asırlık isyan ve direnişin bir devamı olarak koşullara göre – legal/illegal – meşru ulusal hak mücadelesi bugün de sürmekte. Kürdistan Halkının öz güçlerine dayanan, uluslararası dost ve müttefik güçlerin katkısıyla hayli güçlenen bu mücadele, Güney Kürdistan’da federal bir yapılanma yaratmış, Güneybatı Kürdistan’da ise özerklik statüsüne doğru yol almakta.
Kuzey Kürdistan’da yarım yüzyıla yakındır yaşanan mücadelenin geldiği nokta, gerek Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve gerekse Kuzey Kürdistanlı siyasal organizasyonlar açısından değerlendirildiğinde, tarafların içinde bulunduğu durum tam bir kör döğüş niteliğindedir. Taraflarca başvurulan uygulamalar, siyasal duruşlar ve geliştirilen angajmanlar Kürt ve Kürdistan sorununu adeta içinden çıkılamaz hale getirmiştir.
Halkımızın ödediği acı, ağır bedelleri ve mücadele tarihimizi bilince çıkarmış, farklı siyasal geleneklerden gelen ve ulusal sorumluluk sahibi bir grup Kürdistanlı siyasal kadro olarak, siyasi bir arayış içinde olduğumuzu ifade etmek istiyoruz.
“Yeni bir siyasal perspektifle harekete geçme zamanıdır”
Siyaseten içinde bulunduğumuz çıkmazı aşmak, Türkiye’de ve Kuzey Kürdistan’da taraflarca makul görülecek onurlu bir barış ve çözümü gerçekleştirmek için yeni bir anlayış ve birlikte oluşturacağımız yeni bir siyasal perspektifle harekete geçme zamanıdır. Kürt ve Kürdistan sorununun çözümünü çalışmalarının merkezine koyacak, tarihsel ve güncel yaşanmışlıklardan ders çıkaracak, kökleri dilimize, kültürümüze ve tarihimize dayalı yeni bir ulusal ve evrensel perspektife ulaşmak istemekteyiz. Bunu Kürt ve Kürdistani bilince ve sorumluluğa sahip herkesle birlikte ve ortaklaşa gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz.
Geçmişte ve bugün hangi siyasal organizasyonda yer aldığına bakılmaksızın, bizimle aynı kaygıları taşıyan tüm birey, grup, siyasi yapı ve Kürdistanlı tüm kesimlerle görüşmek, tartışmak ve ortak paydalarda buluşmak istiyoruz.
Kürdistan’ın yoğun mücadele ve kadro birikimi bunun için fazlasıyla elverişlidir.
Başlatmış olduğumuz arayış sürecini, halkımız için sonuç alıcı bir siyasal, örgütsel yapıya kavuşturacağımıza inanıyor ve güveniyoruz.
Kürdistan Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”