İran İslam Cumhuriyeti’nin Kürdistan’ın ( Rojhelat) Seqiz kenti cezaevinden firar ettikten sonra yakalanan bir Kürt mahkumu daha idam ettiği bildirildi.
Seqiz cezaevinden firar ettikten sonra Bane kentinde yakalanan ve ardından İran rejimi tarafından idam edilen Kürt gencinin 23 yaşındaki Şayan Seidpur olduğu öğrenildi.
İran rejimi, yeni tip Coronavirüs salgınına karşı gerekli koruma önlemlerinin alınmaması üzerinde Seqiz cezaevinden 80 mahkumla birlikte firar eden eski Peşmerge Mistefa Selimi’yi de idam etmişti.
Mistefa Selimi, firar ettikten sonra Güney Kürdistan’ın (Başûr) Pêncwin kentine geçebilmiş ancak Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) asayişi tarafından yakalandıktan sonra YNK Eş Başkanı Lahur Şêx Cengi’nin talimatı ile İran rejimi İstihbarat Teşkilatı İtlaat’a teslim edilmiş ve ardından da idam edilmişti.
Saidpur, 27 Mart’ta Sakız cezaevinde çıkan isyanın ardından eski Peşmerge Mistefa Selimi ile birlikte firar eden 80’e yakın mahkumdan biriydi. Kürt gencin firar ettikten sonra Bane kentinde İran güvenlik güçleri tarafından yakalanarak tekrar Seqiz cezaevine konulduğu öğrenildi.
Rojhelat İnsan Hakları Örgütü Hengaw, İran rejiminin, Kürt tutsak Şayan Seidpur hakkındaki idam kararını dün akşam infaz ettiğini duyurdu.
Öte yandan Hengaw, bazı insan hakları aktivistlerinin idamından önce Şayan Saidpur’un Seqiz’daki evinin önünde bir araya gelip gösteri düzenlediğini ve Saidpur hakkındaki idam kararının uygulanmamasını talep ettiğini aktardı.
1997 doğumlu Şayan Saidpur, 2015 yılında henüz 17 yaşındayken Süleyman Azadi isimli şahsı öldürmek suçundan tutuklanmış ve Sine Suç ve Ceza Hakimliği tarafından idam cezasına çarptırılmıştı.
Af Örgütü: Seidpur’un infazı insanlık dışı
Şayan Seidpur’un idamıyla ilgili bir mesaj ayyınlayan Uluslararası Af Örgütü, zihinsel rahatsızlıkları olmasına rağmen çocuk yaşta işlediği bir suçtan dolayı Seidpur’un idam edilmesinin acımasızca olduğu tepkisinde bulundu.
Uluslararası Af Örgütü resmi sitesinde yayınlanan mesajda örgütün Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölge Direktör Yardımcısı Diana Eltahawy, “Şayan Seidpur’un infazı acımasızca bir uygulamadır” dedi.
Eltahawy, Seidpur’un idamının İran rejim yetkililerin yaşam hakkına tamamen saygısızlıklarının bir başka kanıtı olduğunu söyledi.
Ağustos 2015'te bir kavga sırasında bir adamı öldürmek suçlamasıyla cezaevine konulan Şayan Seidpur’un tutuklandığında zihinsel rahatsızlıkları olduğu ayrıca 17 yaşında olmasından dolayı çocuk sayılması gerektiğinin vurgulandığı Af Örgütü mesajında, “Uzun bir zihinsel hastalık öyküsü olan çocuk yaştaki Şayan'a karşı ölüm cezasının kullanılması kesinlikle yasaktır. İranlı yetkililer, uluslararası hukuk ve sözleşmelere rağmen Şayan’ı infaz ederek bir kez daha çocuk adaletiyle alay ettiler” ifadeleri yer aldı.
Af Örgütü mesajında şunlar belirtildi:
“Şayan Seidpur, İranlı yetkililerin, Seqiz hapishanesinde Coronavirüsün yayılması konusundaki endişeleri yeterince ele almaması ardından baş gösteren protesto ve ayaklanmalar ardından Seqiz Merkez Hapishanesi'nden firar eden düzinelerce mahkum arasındaydı. 3 Nisan’da yeniden tutuklandı ve ardından idam edildi.
Uluslararası Af Örgütü'nün topladığı bilgilere göre, Saqez başsavcısı infaz için sorumlu merciler nezdinde defalarca bastırmış ve hatta kavga sırasında hayatını kaybeden merhumun ailesini affetmemeye çağırmıştır. İran yasalarına göre, cinayet kurbanının ailesi, “kan parası” karşılığında ölüm cezasına çarptırılan kişiyi affetme hakkına sahiptir.
Ölüm cezası zalimce, insanlık dışı ve onur kırıcı bir cezadır ve suç anında 18 yaşın altındaki insanlara karşı kullanımı uluslararası yasalar tarafından yasaklanmıştır. Yıllık Ölüm Cezası raporumuz, İran'ın dünyadaki bu kategorideki insanlara karşı ölüm cezasını kullanan bazı ülkelerinden biri olduğunu göstermektedir. Bu iğrenç ve insanlık dışı uygulama durmalı. ”