KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu, Kürdistan Demokrat Parti (PDK) Başkanı ve Kürdistan Bölge Yönetimi eski Başkanı Mesud Barzani'nin “Bir kez daha Kürt kanının, Kürt'ün eliyle dökülmesine izin vermeyeceğiz” açıklamasını olumlu bulduklarını ve desteklediklerini söyledi.
Mustafa Karasu, Medya Haber Televizyonu'nda yayınlanan Ülkeden programına açıklamalarda bulunarak şunları söyledi:
“Biz de televizyonda izledik, Kürt televizyonları vermişlerdi. Bu açıklamadan memnun olduk. İyi bir açıklamaydı. Daha önce de böyle bir açıklama yapmıştı. Geçmişteki kavgalar ve çatışmaları hatırlatarak bir daha Kürtler arası çatışma olmayacak dedi. Söz verdi. Bu onun sözüdür. Bu sıradan bir söz değildir. Ulusal düzeyde Kürt halkına söz vermedir. Bu açıdan böyle bir sözün Ortadoğu’da savaşın sürdüğü, Kürt halkının kazanımlarının ortadan kaldırılmak istendiği, Kürt düşmanlarının Kürtleri birbirine düşürmek istediği bir dönemde anlamlıdır.
"Şunu söyleyemeyiz; Mesud Barzani 'şunu şunun için söyledi, şu maksatla söyledi' gibi hiç sorgulamıyoruz. diyen Karasu, sözlerine şöyle devam etti:
“Sorgulamaya gerek yok. Sorgulamayı da doğru bulmuyoruz. Biz o sözü söz olarak aldık. Kürtlerde bu var; Kürt geleneğinde Kürt aşiret lideri bir söz verdi mi onu yapar, yerine getirir. Tabi Türk devletinde sözün hiçbir anlamı yoktur ama Kürtlerde sözün anlamı vardır. Çünkü ilk toplumsallık burada çıkmış. İnsanlık ilk burada şekillenmiş. İlk kültürel değerler burada çıkmış. Kürtler insanlığın da kültürel kök hücresidir. Bunu Kürt olduğumuz için söylemiyoruz. Bilim diyor; neolitik toplum buradan çıkmış. Öyle değil mi? yukarı Mezopotamya’da çıkmış diyor. Çayönü’dür, Göbeklitepe’dir. Bunlar Kürdistan’dır.”
“Mesud Barzani’nin sözünü anlamlı ve değerli buluyoruz”
“Bu bakımdan biz Mesud Barzani’nin bu sözünü anlamlı ve değerli buluyoruz. Olması gereken budur. Bu hepimizin sözüdür. Bir daha Kürt çatışması olmayacak diyoruz. Olmamalıdır diyoruz. Biz zaten PDK’nin yaklaşımının bu olması gerektiğini söylüyoruz. Bunu esas alması gerektiğini söylüyoruz. Sorgulama yapmadan bu konuda bir yaklaşım gösterileceğini, mevcut ortaya çıkan gerilimlerin, Türkiye ile ilişkilerin bir Kürt kavgasına götürülmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Buna inanıyoruz, inanmak istiyoruz.”