Skip to main content

UNESCO’dan Diyarbakır Sur itirafı: Pişmanlık duyuyoruz

UNESCO’dan Diyarbakır Sur itirafı: Pişmanlık duyuyoruz
UNESCO, Türk devletinin yıktığı Diyarbakır’ın Suriçi’ alanında devam eden yeniden imar programlarının durdurulmasını istedi. UNESCO ayrıca gerekli hassasiyeti göstermediğini itiraf ederek pişmalığını duyurdu.
posted onJuly 6, 2019
nocomment


UNESCO’nun Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen Dünya Miras Merkezi'nin 43. Genel Kurulunda Dünya Mirası Komitesi tarafından bir rapor yayınlandı. Türk devletinin Kuzey Kürdistan’da, Diyarbakır şehir merkezindeki Suriçi’nde yüzlerce insanı katlettiği saldırılarda, UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası’na dahil ettiği Suriçi’nde tarihi dokunun da yok edildiği ve yıkılan Suriçi mahallelerinde sürdürülen yeniden imar planlarının da yoğunca işlendiği raporda imar planlarının durdurulması gerektiği bildirildi.

Türkiye’nin bölgedeki rehabilitasyonla ilgili bilgi vermediğine vurgu yapılan raporda, Sur’daki çalışmaların durdurulması çağrısı yapıldı. Çağrının gerekçeleri şöyle sıralandı:

“Mülkte tamamlanan işler ve tampon bölge ile ilgili bilgi ve görselleştirme yapılmış olmasına rağmen, Reaktif İzleme Görevi gerçekleşmeden yeniden yapılanma çalışmalarının başlaması üzücüdür. Misyonun yerine getirilmesi, taraf devlet tarafından kentsel rehabilitasyon projelerinin hiçbir detayının sunulmadığı ve Dünya Miras Merkezi ile ICOMOS'un çok sayıda üçüncü taraf bilgisi alması dikkate alındığında, acil bir mesele haline geldi. Kabul edildiği üzere, Danışma Organları teknik bir inceleme yapacak. Bu inceleme süreci tamamlanıncaya kadar bu projede herhangi bir çalışma yapılmaması önerilir. Taraf Devletten, Reaktif İzleme görevi yapılana kadar, mülkte devam eden veya mülkte planlama aşamasında olan yeniden yapılanma ve rehabilitasyon projelerini durdurması ve mülkün Üstün Evrensel Değeri (OUV) üzerinde etkisi olabilecek tampon bölgede durması istenmelidir. Reaktif İzleme misyonunun önerileri Komite tarafından bilinene ve kabul edilene kadar mülkün Üstün Evrensel Değerini (OUV) etkileyebilecek tüm projelerin durdurulmasını isteyin.”

UNESCO’nun pişmanlığı

avatoday

 

Raporda UNESCO’nun pişmanlığı da şöyle dile getirildi: “Yeniden yapılanma çalışmasının, misyon gerçekleşmeden ve Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) yapılmadan tüm projeler için Danışma Organları tarafından gözden geçirilmek üzere sunulmasından dolayı pişmanlık duyduğunu not eder.”

Raporda ayrıca, Türkiye’nin şimdiye kadar inceleme izni vermediği Reaktif İzleme Misyonu’nun davet edilmesi istendi.

Peki UNESCO’nun bu kararları ne anlama geliyor? Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçelerinin Kültürel Miras Listesine alınması başvuruları sırasında Alan Yönetim Başkanı ve Koordinatör olan Emekli Müze Müdürü Nevin Soyukaya, tespitlerin geç ama önemli olduğunu söyledi.

Soyukaya: UNESCO uyarılarımıza kulağını tıkadı

avatoday

 

Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Soyukaya, UNESCO’nun şimdiye kadar yaptıkları itirazları haklı bulduğunu söyledi. Soyukaya, “Sur Dünya Kültür Mirası olduktan 2 ay sonra orada yıkım başladı. 2016-2017-2018’de Sur’daki gelişmelerle ilgili önce Alan Başkanlığı olarak raporlar verdik. Alan başkanlığımız düşürüldükten sonra yine alanla ilgili raporlar gönderdik. Alandaki bütün aksaklıklar, bütün tahribatlar bütün detayları ile bildirilmesine rağmen, koruma amaçlı imar planı usulsüzce değiştirildi, değiştirilen imar planı UNESCO tarafından onaylanmamasına rağmen uygulamaya sokuldu. Bütün bunlara raporlarda yer vermiş olmamıza rağmen, UNESCO bunlara kulağını tıkadı.”

Dünya Kültür Mirası alanında bütünlüklü bir değişim söz konusu ise orada yapılan her türlü planlamanın UNESCO’nun onayına sunulduğunu ve planlamaların onaylandıktan sonra uygulamaya konulacağını dile getiren Nevin Soyukaya, devamla şunları söyledi:

“Suriçi’nde 6 mahalleyi değiştirip dönüştüren, Sur Bütünlüklü Koruma Amaçlı İmar planı 2016 ve 2017’de iki kez değişti. Bu değişimden sonra UNESCO’ya gönderilmesi gerekiyordu. Ama hiçbir şekilde gönderilmeden uygulamaya alındı ve bugünkü ucube yapılar ortaya çıktı. Tescilli yapıların dahi yıkıldı. Aynı şey Dicle Vadisi için de geçerlidir Dicle Vadisi'nde hem Dünya Miras alanına giren bölüm, hem tampon bölgede kalan bölümde Dicle Vadi projesi kapsamında çalışmalar başlatıldı. Orada da bütünlüklü bir değişim söz konusu oranın bütünlüğü değiştirecek projelendirmeler yaptılar, o projeyi de önce UNESCO’ya gönderip onaylatmaları gerekiyordu, onu da yapmadılar. UNESCO çok çok geç kalarak, bütün bunlardan haberdar olmasına rağmen, ancak bu yıl bu kararı verdi. Hakikaten önemli bir karar ama geç kalınmış bir karar. Özellikle Sur için geç kalınmış bir karar. Dicle Vadisi için de aslında geç kalınmış bir karar. Ama bu haliyle bile önemli. UNESCO her defasında reaktif misyon gönderme kararı almıştı. Türkiye kabul etmediği için misyon inceleme yapmaya gelemiyordu. Bu yıl reaktif misyon gelip inceleme yaptıktan sonra çalışmaları başlayabilir gibi bir cümle var. Bu da önemli.”

UNESCO’nun bu raporunun Surla ilgili yargı süreçlerini de etkileyebileceğini savunan Soyukaya, “Bu kapsamda sadece fiziki dokunun değiştirilmesi değil binlerce insanın yerinden edilmesi var. Bu da orada yaşayan kültürü yok edilmesi demektir. UNESCO reel duruma göre bir karar aldığını takdirde mahkeme süreçleri, oradan çıkan halkın mahkeme süreçleri, sivil toplum örgütlerinin bu konu ile ilgili belki uluslararası arenada ya da ulusal yasalarda en azından haklılığı UNESCO tarafından tescil edilmiş olduğu için farklı bir mecraya gidebilir” diye konuştu.