Skip to main content

İran, Suriye’de savaştırdığı paralı Afgan militanları şimdi nerede savaştıracak?

İran, Suriye’de savaştırdığı paralı Afgan militanları şimdi nerede savaştıracak?
posted onApril 2, 2019
nocomment


"Okul için kalem ve defter bile alamayacak kadar fakir olan Mehdi, 17. doğum gününden kısa bir süre sonra Afganistan’daki evinden ayrıldı ve Avrupa’ya gidip iş bulmayı umarak İran’a gitti.

Mehdi, İran’ın müttefiki Suriye Rejim Başkanı Beşar Esad’i desteklemek için İran tarafından paralı asker olarak eğitilen on binlerce Afgandan biriydi.

Orada, kendisini IŞİD grubunun ateşi altında, çatışmaların en yoğun olduğu ön cepheye sürüldüğünü söylüyor" Bu ifadelerle başlayan haberi Asya'nın Sesi, The Associated Press'ten aktarıyor.

İran, bölgedeki Şiileri savaşa dahil etmek için geniş bir plan yaptı ve Esad’a karşı başlatılan ayaklanma nüfuzunu etkin kılmak için bir Şii milis ağı oluşturdu.

Yalnızca Afganlar değil, aynı zamanda Pakistanlılar, Iraklılar ve Lübnanlılar da dahil edildi bu oluşuma.
Şimdi Suriye’deki 8 yıllık savaşın sona doğru gitmesiyle birlikte, Tahran, 'iyi eğitimli, iyi silahlandırılmış kuvvetler' ne yapacağı merak ediliyor .

Mehdi ve Afganistan’daki fakir Şii topluluklardan görevlendirilen paralı askerler hayal kırıklığına uğradıklarından vatanlarına geri dönüyorlar.

Afgan güvenlik görevlileri is Tahran’ın Afganistan savaşındaki etkisini artırmak için eğitilen Afganları gizli bir ordu olarak kullanacakları düşüncesinde. 

21 yaşındaki Mehdi, Herat kentine döndü “Burada Afganistan’da korkuyoruz. Hepimizin terörist olduğunu söylüyorlar” diyor.

The Associated Press ile ev ya da halka açık yerlerde buluşmak istemiyor. Çoğunlukla Şiilerin yaşadığı mahallede park etmiş bir arabada görüşme gerçekleşiyor. Orada bile, Mehdi yüzünü bir eşarp ile gizleyerek her geçen arabaya şüpheyle bakıyor.

Suriye’den dönen Afgan militanların çoğunu hain olarak gören güvenlik kurumları tarafından tutuklandı.
Geçen Mayıs ayında IŞİD, Herat’ın Jawadia bölgesindeki Şii camisine saldırdı, ateş açarak ve canlı bomba ile 38 kişiyi öldürdü.

Herat yakınlarındaki bir köyde isminin açıklanmasını istemeyen yaşlı bir adam Suriye’de köyünden sekiz kişinin savaşta öldüğünü, ancak Afganistan’da onlar için mezar olmadığını hepsinin İran’a gömüldüğünü söyledi.

Esad’in 2013 ve 2014 yıllarında savaşı kaybettiği gören İran, Suriye’deki rolünü güçlendirdi.
Tahran yüzlerce Devrim Muhafız birliği gönderdi ve Lübnan merkezli Şii militan grubu Hizbullah ve müttefik milisleri getirmeye başladı.

avtoday

Ancak en büyüğü, 15.000 militana ulaştığı tahmin edilen Fatimiyun Tugayı olarak bilinen Afganlardan oluşan güçtü.

Yıllar boyunca, muhtemelen on binlerce Afgan eğitilmiş ve bunun içinde savaşmıştır. Bunların çoğu Afganistan’ın en çok yoksul etnik gurup olan Hazara azınlığından.

Afganistan İçişleri Bakanlığı’nın istihbaratına yakın olan kıdemli bir yetkili, yklaşık 10 bin Şii militanın Afganistan’a döndüğünü söyledi.

Afganistan istihbarat teşkilatı
Afgan hükümeti ve birçok uzman, İran’ın bu eski savaşçıları Afganistan’daki nüfuzunu göstermek için bir kez daha seferber edebileceğine inanıyor.

Long War Journal editörü Bill Roggio, “İranlıların, bir noktadan Afganistan’daki milislerini yeniden oluşturmalarını bekliyoruz. İran zaman ve para harcadığı varlıkları atmıyor” dedi.

Washington’un Wilson Merkezi’ndeki Asya Program Direktörü Michael Kugelman’a göre İran’ın, Fatimiyun’u Afgan Şiilerin bir korumaya ihtiyaç duyduklarını gerekçe göstererek harekete geçebilir.
Kugelman, “İranlılar Taliban ve IŞİD’den gelebilecek tehdide gerekçe olarak bir Şii kuvvetine yardım etmek için güçlü bir güce sahip olacaklar” dedi.

İçişleri Bakanlığı yetkilisi, İran’ın Kabil’de ve Hazara’nın Bamiyan’da yaşayan Suriye’deki savaş militanlarını zaten desteklediğini söyledi.

Afgan istihbarat teşkilatı, geri dönen militanların faaliyetlerini yönetenüst düzey İran hükümet yetkililerinin, onlara silah ve para sağlama ve gerektiğinde hızlı bir şekilde seferberlik için bir yapı oluşturmasına dahil olduğunu söyledi.

Afgan savaş baronu Abdul Gani Alipur, Hazara soyundan ve İran’ın yardımda bulunduğunu da açıkça beyan etti.

Alipur geçen yıl geç saatlerde yasadışı milislere sahip olduğu suçlamasıyla tutuklandı, ancak binlerce Hazara’nın protesto etmesinden sonra serbest bırakıldı.

Kabil merkezli bağımsız araştırma grubunda görevli Reza Kasimi, Fatimiyun Tugayı’na katılanların çoğunun İran’a sadık olduğundan değil yoksulluktan katıldığını söyledi.

Kasimi, “İlk şey, bu insanların çoğunun Afganistan’da kendileri için bir gelecek görmemeleri” dedi.
İran'a paralı askerlik yapan Mehdi, 2015 yılında İran’da  inşaatlarda para kazanarak Avrupa'ya çıkmayı hayal ediyordu. İran onun için bir güzergahtı. Ama deyim yerindeyse kaderi oldu. 

Hehdi, “Çok hayal kırıklığına uğradım. İran’a Avrupa’ya gitmek, okula gitmek, daha iyi bir hayat yaşamak için gelmiştim ”diyor.

Mehdi ayda 150 dolar kazanıyordu, Afgan bir arkadaşı daha çok para kazanması için İran adına bir savaşçı olarak, Suriye’ye gitmesini önerdi Mehdi'ye. Çünkü ayda 900 dolar kazanabiliyorlardı orada.

‘Yaşa veya öl’

avatoday


Mehdi, “Bunu düşündüm ve karar verdim, yaşa ya da öl, gideceğim.”
Tahran’daki paralı asker kayıt merkezine gittiler. Orada, memurlar kişisel bilgilerini aldı. Ebeveynlerinin ve akrabalarının isimleri ve Herat’ta yaşadığı adres. “Bütün bu bilgileri ölürsem diye istediklerini anladım” dedi.

O ve diğer Afgan militanlar, ertesi gün İran’ın güneyindeki Yazd eyaletine uçtu ve burada Devrim Muhafızları tarafından 27 gün askeri eğitim verildi.

Mehdi eğitmenleri etkiledi ve keskin nişancı oldu.
Eğitim bitince Mehdi, yaklaşık 1.600 yeni acemi ile Şam’a uçtu.
Şam’da, maaşlarının ödeneceği banka hesapları açıldı.

Şiiler tarafından kutsal sayılan Şam’ın dışındaki Seyid Zeyneb türbesine alındı. Ertesi gün, kuzey Halep şehrine giden otobüslerle götürülerek ön saflara yerleştirildiler.

Mehdi orada, savaşın en şiddetli alanında Nusret Cephesine karşı savaştı.
Suriye Rejim birlikleri, İran askerleri, Lübnan Hizbullah militanları, Iraklı Şii ve Afganlar, Rus savaş uçakları tarafından desteklenen bir meydandaydı.

Savaş aylarca sürdü ve her iki taraftan yüzlerce kişinin öldürüldüğü ve yaralandığı tahmin ediliyor.
Cihat yanlısı savaşçılar bir günde, en az 13 İranlı ve onlarca Afgan, Iraklı ve Lübnanlı olmak üzere yaklaşık 80 Rejim yanlısı militanı öldürdüler.

Mehdi bir savaşta, 800 Afgan’ın cepheye gönderildiğini ve sadece 200 kişinin canlı kaldığını söyledi.
“İlk birkaç gün boyunca çok korktum. Patlamalar çok yüksek oldu ” diyor.

Aynı çatışmalarda bulunan başka bir Afgan militan Abdullah, ölülerin kabusu olduğunu ve uzuvlarının kopmuş halini gördüğünü söyledi.

Kabil’de AP’ye “Afganların yem olarak gönderildi. Afgan savaşçıların birinin adım atarken tanklar tarafından ezildiğini gördüm. Ölü bedenler her yere dağılmıştı” dedi.

Mehdi bir yıl önce Afganistan’a geri döndü. Savaşa gitmeden önceki zamandan daha yoksul ve iş bulamıyor. 

Mehdi, Suriye için yeniden kaydolmayı düşünüyor. Şii Tugay hala orada çalışıyor ve bazı Afgan militanlar Suriye’de çoğunlukla inşaatta iş bulmak için kaldı.

Mehdi, “Geleceğin ne getireceğini bilmiyorum. Belki bir hırsız olurum,  belki de tekrar Suriye’ye dönerim.”
Avrupa Birliği tarafından desteklenen 2016-17 Afganistan Yaşam Koşulları Anketine göre, Afganların yüzde 55’i 2011-12’deki yüzde 38’e kıyasla yoksulluk seviyesinin altında yaşıyor.

avatoday