PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, gündemdeki konulara ilişkin Dengê Welat Radyosu’na değerlendirmelerde bulundu. Karayılan, PKK’nin 300 savaşçısının Ermenistan’a geçtiği şeklindeki iddialara ilişkin, “Bunlar masa başında hazırlanmış, hiçbir temeli olmayan köşeli yalanlardır” dedi.
Türk medyasında “300 PKK’li Dağlık Karabağ’a gönderildi. Karayılan’ın Ermeni bir yarbayla dostluk ilişkileri var” şeklindeki iddiaların sorulması üzerine Karayılan, “Ermeni bir şahsiyetle dostane ilişkiler geliştirmekten mutlu olurum; Ermeni halkından dostlarımız vardır; onlar da bizim gibi mağdur bir halktır ve İttihat Terakki siyasetinin soykırımından geçmişlerdir. Bugün biz de aynı bıçağın altındayız. Yani kaderimiz biraz birbirine yakındır. Ama bu biçimde söylendiği gibi Ermenistan’da görevli herhangi subayla benim bir dostluk ilişkim olmamıştır. Şahsi olarak herhangi bir yarbayı tanımıyorum” yanıtını verdi.
“Karabağ’a saldırı planlı ve örgütlü bir saldırıdır”
Tüm bunların “masa başında hazırlanmış olan yalanlar ve psikolojik savaş çerçevesinde kara propaganda” olduğunu ifade eden Karayılan, “300 PKK savaşçısının Ermenistan’a geçtiği haberleri kökten yalandır. Bunlar masa başında hazırlanmış haberlerdir. Hiçbir temeli yoktur. Köşeli bir yalandır” ifadelerini kullandı.
Türk devletinin Batı Kürdistan’da (Rojava) işgal ettiği alanlardan topladığı cihatçı çeteleri Azerbaycan’a götürdüğünü, İHA ve SİHA’larını buradaki çatışmalarda kullandığını ve Azerbaycan ile ortak bir tatbikat yaptığını belirten Murat Karayılan, “Kısacası bu planlı bir saldırıdır; örgütlenmiştir, hazırlığı yapılmıştır ve Ermenistan’a dönük böyle planlı bir saldırı başlatılmıştır” dedi.
“Ermenistan PKK ile ilişkilerini güçlendirseydi Türk devletine karşı eli güçlü olurdu”
Ermenistan’ın PKK ile ilişkilerini de değerlendiren Murat Karayılan, PKK’nin para veya hatır için herhangi bir yere güç göndermediğini ancak ideolojik perspektifine uygun güçlerle dayanışmada bulunabileceğini ifade ederek şunları söyledi:
“Ancak şimdi Ermenistan’ın böyle bir durumu yoktur. Her şeyden önce Ermenistan Devlet yönetimi, Türk devletine karşı ya da dış güçlere karşı kendini irade haline getirme çabası geliştiren bir yönetim durumunda değildir. Biz böyle bir çabalarını görmedik. Bize göre Ermenistan Devleti’nin siyasetinde eksiklikler vardır. Kendini güç ve irade haline getiren, farklı güçlerle ittifak yapan bir siyaset ve çabaları yoktur. Bundan dolayı başta Ermeniler olmak üzere diğer halklara karşı şoven duygularla hareket eden Türk devleti Azerbaycan’ı Ermenistan’a karşı saldırtıyor. Eğer Ermenistan da siyaset yürütseydi, ittifaklar yapsaydı; tabii ki durum daha farklı olabilirdi. Mesela; Kürdistan Özgürlük Mücadelesi ve PKK’yle ilişkisini güçlendirseydi, Türk devletine karşı yine de eli güçlü olurdu. Ama Ermenistan’ın böyle bir politikası yoktur.”