İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani Birleşmiş Milletler 75’inci Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, ABD’nin İran rejimine ne müzakere ne de savaşı dayatabileceğini söyledi. Ruhani, başında bulunduğu rejimin halklara ve özellikle Kürt halkına reva gördüğü baskı ve zulmü görmemezlikten gelerek “Hegemonya ve baskı devri artık geride kalmıştır. Zorbalığa ve kabadayılığa dur deme zamanı artık gelmiştir" dedi.
Ruhani, Kürt halkına karşı ettikleri zulmü görmemezlikten geldi
İran rejiminin yol açtığı yaptırımlardan dolayı yaşanan ağır ekonomik krizden dolayı Doğu Kürdistanlı (Rojhelat) Kürtlerin çaresizlikten Kolberlik yaptıkları için İran rejim güçleri tarafından katledilmesini de görmeyen Ruhani, milletinin dünyayla işbirliği yerine en ağır yaptırımlarla karşı karşıya olduğu bir durum içinde olduğunu ve suçu ABD’ye atarak İran rejimine karşı uygulanan ekonomik yaptırımların bütün uluslararası anlaşmaları ihlal ettiğini iddia etti.
İran rejimine yönelik yaptırımlar
İran rejimine yönelik uygulanan yaptırımların kabul edilemez olduğunu savunan Ruhani, “ABD’nin ülkeme yönelik yaptırımları, uluslararası anlaşmalara ayrıca BM Güvenlik Konseyi’nin 2231 sayılı kararına aykırıdır. Biz nükleer anlaşmayı 2015 yılında imzaladık, ancak yaşanan koşullar ve Amerika’nın anlaşmadan çekilmesine rağmen biz imzaladığımız anlaşmanın şartlarını yerine getirdik, anlaşmayı ihlal etmedik” dedi.
“DAİŞ’i ABD yarattı” iddiası
ABD’nin kendi yarattığı DAİŞ ile savaştığını iddia eden Ruhani, “DAİŞ ve terörizmle savaştıklarını söylüyorlar (ABD). Onu icat edenler kendileridir. Nükleer silah üretme yalanıyla bize yaptırım uyguluyorlar. İnsanlık tarihinde nükleer silah kullanan sadece Amerika. İnsan haklarından söz edip İran halkına asgari baskı yapıyorlar, zulmediyorlar. İran halkının sağlığını, güvenliğini ekonomisini ve haklarını hedef alıyorlar” şeklinde ABD ile ilgili ağır ithamlarda bulundu.
ABD işgali sırasında Irak halkının yanında olduklarını, Suriye'de barış için dört maddelik plan sunduklarını, Rusya ve Türk devletiyle birlikte Astana sürecini başlattıklarını ifade eden Ruhani, İran rejiminin ABD seçimlerinde ve iç politikasında pazarlık kozu olmayacağını söyleyerek iddialı bir söz sarf ederek ABD başkanlık seçimleriyle ilgili, “Yeni seçilecek yönetimin İran ulusunun direncine teslim olmaktan başka seçeneği olmayacak” diye konuştu.