ABD Bakan Yardımcısı Vekili ve Suriye Özel Elçisi Joel Rayburn, Beşar Esad rejimine destek veren tüm kişi ve kuruluşlara yaptırım uygulanabileceğini belirterek, buna İran İslam Cumhuriyeti güdümündeki Iraklı milis grupların da dahil olduğunu söyledi.
Joel Rayburn, Esad rejimi adına savaşan Iraklı milisleri belirlemek için çalışacaklarını belirtti.
Rayburn, “İran rejimi tarafından desteklenen Iraklı milis gruplar, uzun bir süredir Sezar Suriye Sivil Koruma Yasası’nı açıkça ihlal edecek eylemlerde bulunuyor. Söz konusu yasa, bu tür eylemleri durdurmak için önemli bir araçtır” dedi.
Suriye Özel Elçisi Joel Rayburn, yasa kapsamındaki yaptırımların Esad rejimine destek veren İran rejimi güdümündeki Iraklı milis gruplara da uygulanabileceğini ifade etti.
Öte yandan, önümüzdeki haftalarda yaptırımların devam edeceğini söyleyen Rayburn, “Suriye rejimi ve müttefikleri Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2254 sayılı kararını kabul edene kadar bu yaptırımların sonu gelmeyecek” diye konuştu.
ABD’den Suriye rejimine yönelik 14 yeni yaptırım kararı
Dün, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo yaptığı yazılı açıklamada, Sezar Suriye Sivil Koruma Yasası kapsamında ilk yaptırım kararını geçen ay verdiklerini belirterek, “ABD Dışişleri ve Hazine bakanlıkları, Sezar Suriye Sivil Koruma Yasası kapsamında aldığı 14 yeni yaptırım kararıyla Esad rejimine karşı kampanyasını sürdürüyor” ifadesini kullanmıştı.
Ayrıca Suriye ordusuna bağlı 1’inci Kolordu’nun da yaptırımlara dahil edildiğini belirten Pompeo, “Kurbanlarının anılarını taze tutarken Beşar Esad ve rejiminden, zulümlerinin hesabını sormaya devam edeceğiz. Esad’ın gereksiz ve acımasız savaşının bitme zamanı geldi” demişti.
BMGK’nin 2254 sayılı kararı kapsamında, Suriye’de siyasi bir çözüme ulaşılması çağrısında bulunan Pompeo, şunları kaydetmişti:
“Sezar Yasası ve diğer Suriye yaptırımları, Suriye halkına zarar vermeyi amaçlamamakta ve halka insani yardımı ya da Suriye’nin kuzeydoğusundaki istikrarı sağlama çalışmalarımıza engel olmayı hedeflememektedir.”
Sezar Yasası nedir?
Sezar Yasası olarak bilinen, tam adıyla Sezar Suriye Sivil Koruma Yasası, 21 Aralık’ta Donald Trump tarafından imzalanmıştı.
İsmini, 2014’te Suriye rejimi tarafından hapishanelerde işkenceyle öldürülen 11 bin tutukluya ait 55 bin fotoğrafı dünya basınına sızdıran Suriye rejimi eski askeri polisinin kod adından alan yasaya göre, Rusya ve İran rejimi adına hareket eden kişi veya üstlenici şirketlere destek sağlayan ya da onlarla büyük miktarda para alışverişinde bulunan yabancı kişi ve kuruluşlara yaptırım uygulanabilecek.
Yasa, Esad yönetiminin faaliyetlerine destek sağlayan ya da onlarla büyük miktarda para alışverişinde bulunan yabancı kişi ve kuruluşlara yaptırım uygulanmasını öngörüyor. Yasa şirketler bazında Suriye ile iş yapılmasını neredeyse imkansız hale getiriyor.
Bu nedenle yasanın sadece Suriye’yi değil, Suriye ile iş yapan birçok şirketin olduğu Lübnan’ı da olumsuz etkilemesi bekleniyor. Ayrıca İran rejiminin Lübnan’daki eli konumunda bulunan ve Esad rejimi saflarında savaşan Şii Hizbullah örgütü ve ona destek sağlayan çevrelerin de yasadan etkilenecek olmasının da Lübnan ekonomisini ve ülkedeki siyasi dengeleri etkileyeceği düşünülüyor.
Yasa, yürürlüğe girdiği 17 Haziran 2020 tarihinden kısa süre önce Suriye’de ekonomik çalkantılara neden olmuş ve Suriye Lirası’nın dolar karşısında aşırı değer kaybetmesine yol açmıştı.
