ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Kelly Craft, İran İslam Cumhuriyeti’ne uygulanan silah ambargosunu süresiz olarak uzatılması amacıyla BM Güvenlik Konseyi'ne sundukları karar taslağını Rus mevkidaşı Vasily Nebenziya ile paylaştığını açıkladı.
Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Nebenziya geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada, Washington’ın İran rejimine yönelik uygulanan ancak 18 Ekim 2020'de sona erecek olan silah ambargosunu uzatma girişimlerine ve BM'nin İran rejimine yeniden yaptırımlar uygulaması çabalarına karşı çıkacaklarını açıklamıştı.
İran rejimine karşı Mart 2007’den bu yana uygulanan silah ambargosu, BM Güvenlik Konseyi’nin 1747 sayılı kararıyla sona erdi ve 2010 yılında 1929 sayılı kararıyla yeniden uygulanmaya başladı. Bu kararlar o tarihlerde oybirliğiyle alındı. İran rejimine yaptırımlar uygulama meselesiyle görevli ABD'li diplomatlar, BM Güvenlik Konseyi’nin 2231 sayılı kararından beş yıl sonra İran rejimine yönelik silah ithalat ve ihracat yasağının kaldırılmasının büyük bir hata olacağını vurguluyorlar.
ABD Kapsamlı Ortak Eylem Planı’ndan tek taraflı çekilmişti
ABD Başkanı Donald Trump, iki yıl önce ülkesinin birçok nedenden ötürü bir ‘felaket’ olarak nitelediği İran rejimi ile imzalanan nükleer anlaşma ve bu anlaşmanın hukuki çerçevesi olan Kapsamlı Ortak Eylem Planı’ndan tek taraflı olarak çekildiğini duyurdu.
Nükleer anlaşmadaki maddelerden biri, İran rejiminin Ekim 2020 tarihinden sonra dünyanın her hangi bir yerinden gelişmiş silah sistemleri satın almasına izin veriyor. Ancak ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, BM Güvenlik Konseyi’nin 2231 sayılı kararının ABD'ye İran rejiminin gelişmiş silah sistemleri satın almasını önleme yetkisi verdiğini belirtmişti.
Silah ambargosunun sona ermesiyle İran rejimiyle önemli silah anlaşmaları yapmaya hazırlanan Rus şirketler ise ambargonun süresinin uzatılmaması için baskı uyguluyor.
ABD’nin taslak kararı Rusya ile paylaşıldı
ABD’nin BM Özel Temsilcisi Craft, düzenlediği basın toplantısında, taslak kararın Rusya’nın yanı sıra İngiltere, Fransa, Almanya ve Estonya ile de paylaşıldığını, geriye kalan 15 BM Güvenlik Konseyi üyesine de çok yakında teslim edilmesini umduğunu belirterek, “Ama biliyorsunuz, büyük bir titizlik ve dikkatle çalışmaya özen gösteriyoruz” dedi.
Öncelikle BM temsilcileri ile görüşmek istediğini belirten Craft, “Herkesin İran’a uygulanan silah ambargosunun Ekim ayında sona ermesine izin vermeyeceğimizi anlamasını sağlamak istiyoruz. 18 Ekim'de Rusya'nın İran'a silah satmasını istiyor muyuz? Çin’in satmasını istiyor muyuz? İran'a herhangi birinin silah sağlamasını veya satmasını istiyor muyuz? Rusya ve Çin'in, İran'ın bölgesel davranışlarına dair oluşan küresel fikir birliğine katılmaları gerektiğinin altını çiziyorum. Bu sadece İran halkıyla değil, tüm Ortadoğu’da yaşayan halklarla da ilgili” şeklinde konuştu.
Anlaşma Obama döneminde imzalandı
İran’a uygulanan beş yıllık silah ambargosu, Barack Obama yönetiminin, nükleer anlaşma imzalanır imzalanmaz ambargonun kalkmasını isteyen Rusya ve Çin ile yapılan bir uzlaşı sonunda uygulandı.
ABD iki yıl önce tek taraflı olarak çekilmesine rağmen 2015 yılında İran rejimi ile BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi İngiltere, ABD, Çin, Fransa, Rusya ile Almanya (P5+1) arasında imzalanan nükleer anlaşma ile ‘Snapback’ adlı, yaptırımların otomatik olarak yeniden uygulanması mekanizmasını aktifleştirmek amacıyla, İran rejiminin nükleer anlaşma ihlal etmeye devam ettiği hakkında BM Güvenlik Konyesi’ne bir şikâyette bulunabileceğini düşünüyor.
Craft, ABD’nin 2231 sayılı Snapback maddesini kullanma hakkını saklı tuttuğunu belirtti. Öte yandan Batılı bazı ülkeler, silah ambargosunun süresinin uzatılması halinde İran rejiminin Uluslararası Atom Enerji Kurumu (IAEA) müfettişlerinin görevlerini yerine getirmesine izin vermekten vazgeçmesine ve nükleer silah geliştirme programına devam etmesine yol açmasından korkuyorlar.
IAEA raporu: İran rejimi zenginleştirilmiş uranyum stoğunu artırıyor
IAEA’nın yayınladığı son rapora göre İran rejimi, zenginleştirilmiş uranyum stoğunu artırarak nükleer programındaki kısıtlamalar karşılığında ekonomik teşvikler vaat eden nükleer anlaşmayı ihlal etmeye devam ediyor.
Buna karşın ABD’nin nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmesine yanıt olarak nükleer anlaşmadaki taahhütlerinin bir kısmını terk eden İran rejimi, silah ambargosu süresinin uzatılmasının nükleer anlaşmanın sona ermesi anlamına geleceği tehdidinde bulundu.