Ana içeriğe atla

Suudili Milletvekili Zulfe: İran, Irak’ı Arap ülkelerinden uzaklaştırmak istiyor

Suudili Milletvekili Zulfe: İran, Irak’ı Arap ülkelerinden uzaklaştırmak istiyor
posted onFebruary 2, 2019
noyorum

 Baas lideri Saddam Hüseyin rejiminin 2003’te son bulması ile birlikte Şii iktidar ile ilişkilenmeyen Suudi Arabistan, Irak ile ilişkilerini dondurdu. Suudi Arabistan’ın bu tutumu Irak’ta İran’ın istediği gibi hareket etmesine ve Irak’ı faaliyet alanı haline getirmesine neden oldu.

Diğer yandan son birkaç yıl içinde Irak ile bazı Arap ülkeleri arasında diplomatik görüşmelerin yapıldığı görülüyor. Arap ülkeleri temsilcileri Bağdat’ı Bağdatlı temsilcilerde Arap ülkelerinin başkentlerini ziyaret ediyor. Yeni Irak Başbakanı Adil Abdülmehdi’nin Suudi Arabistan ziyareti ve iki ülke yöneticileri arasındaki telefon görüşmeleri 2003 sonrasında yaşanan krizin de son bulacağı şekline yorumlanıyor. Uzmanlar ABD müttefiki Riyad yönetiminin Irak’ı, İran’dan koparma ve Arap ülkelerinin yanında saf almasını sağlamayı amaçladıklarını belirtiyor.

Akademisyen ve Suudi Arabistan – Mehmed Zulfe Irak- Suudi Arabistan hattında yaşanan gelişmeleri AvaToday’e değerlendirdi. Zulfe, “Suudi Arabistan bölgede istikrarın sağlanmasını istiyor. Burada Irak’ın da istikrarı söz konusu. Irak hem Suudi Arabistan’ın hem komşusu hem de bir Arap ülkesidir” diyor. İran’ın, Irak’taki etkinliğine de atıf yapan Zulfe, Suudi Arabistan’ın, İran’ın Irak topraklarından Suudi Arabistan ve diğer Arap ülkelere saldırı girişimlerinin karşısında duracağını açıkladı.

محەمەد زولفە ١

Son zamanlarda, Irak ve Arap ülkeleri arasında yaşanan diplomasiyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Arap ülkeleri ile Bağdat arasında yeni bir sayfa mı açılıyor?

Irak – Suudi Arabistan arasında diplomatik görüşmeler daha önce de vardı. Bu görüşmelerin Irak Başbakanı Adil Abdülmehdi ile prens Mehmet arasında yaşanan telefon görüşmesinden ibarete değil. Daha önce de eski Irak Başbakanı Sayın Haydar İbadi ile diplomatik görüşmeler vardı. Ancak Sayın Adil Abdülmehdi’nin göreve başlamasının hemen ardından prens Mehmet Bin Salman Sayın Abdülmehdi’ye telefon açarak onu tebrik etti.

Ancak Sayın Abdülmehdi Irak Başbakanı olmadan önce birkaç kez Riyad’ı ziyaret etti. Suudi Arabistan Irak ile iyi diplomatik ilişkiler sahip olmayı istiyor. İyi diplomatik ilişkiler her 2 ülkenin de istikrarı için çok önemli. Çünkü Irak zorlu bir süreçten geçiyor ve bölgede değişimler yaşanıyor. Bu konuda İran’a büyük bir baskı var. Tahran amaçlarına ulaşmak için Irak’ı bir üs olarak kullanmak istiyor.

İran, Iraklı siyasetçileri de etkisi altına alarak Irak’taki amaçlarını gerçekleştirmek istiyor. Bu konuda bazı Iraklı siyasetçileri etkisi altına almış ve Irak’taki kazanımlarını korunmasını sağlıyor.

Prens Mehmet Bin Salman Irak’ın istikrarının sağlanması ve güvenliğin yerleşmesini istiyor. Irak, Suudi Arabistan’ın komşusu ve Arap ülkesidir. Prens Mehmet Bin Salman, İran’ın Irak’ı üs haline getirmek ve Irak toprakları üzerinden Körfez ve bölge ülkeleri için tehdit oluşturmasına engel olmak istiyor. Özellikle şimdi Suriye’de yeni gelişmeler yaşanıyor. İran kendisini kıskaca alınmış ve kuşatılmış hissediyor. İran Suriye’den çekilip yerini Arap ülkeleri alabilir. Suudi Arabistan bu stratejiye destek veriyor. Bu strateji Arapların geleceği ve güvenliği için çok önemlidir.

محەمەد زولفە ٢

Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih’in Suudi Arabistan ziyaretinde Riyadlı yetkililer ile birçok konuda görüşmeler yapıldı. Bunların başında Bağdat – Riyad ekonomik ilişkilerinin geliştirilmesi, diplomatik ve stratejik işbirliği yer aldığı kaydedildi. İran’ın etkisinde yer alan bir Irak’ta bunlar nasıl gerçekleşecek?

Sayın Berhem Salih, başarıolı ve siyasi gelişmeleri iyi okuyabilen bir isimdir. Iraklı bazı siyasi yetkililerden daha etkin olan biri olabilir. Irak’ın çıkarlarını korumak istiyor. Her şeyden öte Kürt bir siyasetçi. Ancak Irak çıkarlarını ve kazanımlarını korumak istiyor. Irak’ın çıkarlarının komşuları ile olan iyi ilişkileri ile korunacağı görüşünde. Irak’ın komşularının etkisi altında kalmasının doğru olmadığı düşüncesinde özelikle İran’ın etkisinden bahsetmek istiyorum. İran, Irak’ı Arap komşularından uzaklaştırmak istiyor ve siyasi ajandasını ve çıkarlarını Irak halkına, Iraklı siyasilere dayatıyor.

Sayın Berhem Salih’in Suudi Arabistan ziyaretinin güçlü mesajları var. Çünkü Irak’taki etnik ve dini yapıların Irak’ın istikrarının Suudi Arabistan ve bölgedeki ülkeler ile olan iyi ilişkileri ile sağlanacağının farkındalar. Iraklı farklı dini ve etni  bu yüzden ülkelerinin çıkarlarını gözetiyorlar.

Biz İran’ı reddetmiyoruz. İran, Irak’ın coğrafi bir komşusu ve ilişkileri muhakkak olacak. Ancak İran, Irak’taki problemleri kendi çıkarları lehine kullanmamalı. Bağdat’taki tüm sorunlar, Irak’ı komşuları ile olan diyaloğu ile çözülebilir. Ancak İran’ın Bağdat’ta kendi siyasetini dayatması ile çözülmesi mümkün değildir.

 

محەمەد زولفە ٣

2003 yılından soran başlayan süreçte Suudi Arabistan ve diğer Arap ülkeleri Irak’tan çekildiler. Şimdi tam tersi bir düşünce var mı? Arap ülkeleri Bağdat’ta etin olmak istiyorlar mı?

Kesinlikle öyle. Irak 2003 yılından sonra çok tehlikeli bir sürece girdi. ABD müdahale etti. İran’da, Iraklı bazı siyasetçileri Irak’a göndererek Irak’ın geleceğinde rol sahibi olmak istedi. Iraklı o siyasetçiler Irak’tan çok İran için çalıştılar.  O Iraklı siyasetçilerin hepsi Tahran’ın tedrisatından geçmişler. Irak’ı Arap ülkelerinden uzaklaştırma ameliyatı ve operasyonu gerçekleştirdiler. Bu da Arapların Irak’tak çekilmesine neden oldu.

Arap ülkeleri büyükelçilerini Bağdat’a göndermek istiyorlardı. Ancak terör saldırıları nedeniyle göndermedi. Büyükelçiler Arap diplomatlar saldırıya uğruyordu. Araplar Bağdat’ta etkin olmak istiyorlardı. Şimdi Bağdat geçmişi özleyen bir fotoğraf sergiliyor. Arap kardeşleri ile yeniden iletişim kanallarını açıyorlar. Suudi Arabistan ile yeniden ilişkileniyorlar. Mukteda Sadr ve diğer Iraklı yetkililer Riyad’ı ziyaret etti.

 

Iraklı yetkililer bunun böyle devam etmeyeceğinin farkına vardılar. Araplar ile yeniden ilişki geliştirmeye başladılar. Suudi Arabistan Bağdat Büyükelçiliğini yeniden açtı. Doğrudur ilk büyükelçimiz sıkıntılar yaşadı ve saldırılara maruz kaldı. Bunun nedeni de bazı Iraklı siyasetçilerin izledikleri yanlış siyaset neticesinde gerçekleşti.

Irak’ın huzura ve güvenliğe kavuşması için Iraklıların İran’ın da karşısında durmalılar ve Arap ülkeleri ile iyi ilişkilerin Irak’ın çıkarına olacağının farkına varmalılar. Suudi Arabistan ve Arap ülkeleri, İran için kolay yutulacak bir lokma değildir. Iraklılar bunun farkına varmalılar. Bu açıktır İran, Irak’ı bir üs olarak kullanıyor. Ancak Arap ülkeleri ile ilişki kuran ve İran’dan uzaklaşan bir Irak huzura kavuşabilir sorunlarını çözebilir.

Basra’daki duruma bir bakın. Irak kentlerinin içindeki durumu ortada. Basra halkının hepsi Şii ancak çok zor şartlar altında yaşıyorlar. Sünni Irak kentlerinin durumu ortada. IŞİD nedeniyle harap edildiler. Musul’u düşünün ne halde. Ninova kentlerinin hepsi yıkıldı dağıldı. Irak’ın bir yardım eline ihtiyacı var. Özellikler Araplar bu konuda Irak’ı yalnız bırakmak istemiyorlar ve Irak’ı geçtiği bu süreçten çıkarmak istiyorlar.

Irak’ın önündeki tek seçenek Arap ülkeleri ile beraber hareket etmekten geçiyor. Yoksa bu sorunlar daha da karmaşık bir hale gelir ve Irak’taki kaos büyür.

محەمەد زولفە ٤

Bazı Arap medya kuruluşları Irak’ın, ABD’nin yönlendirmesi ile Suudi Arabistan’a yakınlaştığını bunun da İran’a karşı kurulacak bir koalisyon da Irak’ın da yer alacağını belirtiyor. Ortadoğu’da İran’a karşı kurulacak bir koalisyon için atılmış yeni adımlar var mı?

Suudi Arabistan hiçbir zaman İran’a zarar vermek istememiştir. Ancak 1979 İran İslam Devrimi’nden sonra İran her zaman Suudi Arabistan’ın içişlerine müdahale etmeye çalışmıştır. Ancak Suudi Arabistan buna rağmen İran ile iyi ilişkiler kurmak istemiştir. Rahmetli Kral Abdullah zamanında ABD’nin de Başkanı oğul Georg Bush vardı. Bush Suudi Arabistan ve diğer ülkelerin İran ile savaşmasını istedi. Ancak rahmetli Kral Abdullah İran halkının zarar görmesini istemedi. Arap halkının da yaşanacak bir savaşta zarar göreceğini biliyordu.

Ancak İran rejimi, tüm ülkelerin içişlerine karışmakta ısrarcı davranıyor. Söz konusu gazete ve televizyonların iddiası da gerçeği yansıtmıyor. Söz konusu gazete ve televizyonlar Arapların kanal ve televizyonları, ancak İran’ın bölgesel çıkarları için hareket ediyorlar. Şunu yansıtmak istiyorlar; Irak- Arap ülkelerinin ilişkilerinin iyi olması Irak’ın İran’a karşı duracaktır. Ya dan ABD’nin Iraklılara böyle bir emir verdiği şeklinde iddialar bunlar.

Irak hasas bir süreçten geçiyor. Iraklı tüm siyasetçiler birlik içerisinde hareket etmeli ve İran’ın içişlerine müdahaleye izin vermemeliler. Suudi Arabistan’ın da içişlerine müdahalesine izin vermemeliler. Tüm samimiyetimle söylüyorum Suudi Arabistan, Irak’ın İran’ın bir askeri üssü olmasını istemiyor. İran Bağdat’ı Irak’ı Şii Haşdi Şabi mililseri, Devrim Muhafızları Ordusu ve Kudüs Gücü Ordusu’na bağlı militanlar ile doldurmuştur. Suudi Arabistan’ın İran’ın Irak sahasından Suudi Arabistan’a ya da başka bir ülkeye saldırmasını istemiyor.

Irak – Suudi Arabistan’ın ilişkilerinin gelişmesi her iki ülkenin çıkarları içindir. Yaşanan ilişkinin ardından İran’ın Arap ülkelerinin içişlerine müdahaleden vazgeçemeye başlaması tabii memnuniyet vericidir.