Skip to main content

Kürtlerin dermansız yarası Roboski katliamının üzerinden 8 yıl geçti

Kürtlerin dermansız yarası Roboski katliamının üzerinden 8 yıl geçti
Kuzey Kürdistan’ın Şırnak ili Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde 2011 yılında Türk savaş uçakları tarafından gerçekleştirilen bombardıman sonucu 17'si çocuk 34 Kürt Kolber katledildi. Katliamın üzerinden 8 yıl geçmesine karşın tek bir Türk devlet yetkilisi bile yargılanmadı.
posted onDecember 28, 2019
nocomment

Bugün, Türk devletinin Kürtlere karşı gerçekleştirdiği katliamlardan bir olan Roboski katliamının 8’inci yıl dönümü. Kürtlerin, “Unutursak kalbimiz kurusun” dediği ve unutmama sözü verdiği Roboski katliamı, dönemin Türk Başbakanı ve şimdiki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bilgisi dahilinde, Türk ordusuna bağlı savaş uçaklarının Kürt sivillere karşı gerçekleştirdiği ağır bombardıman sonucu gerçekleştirildi.

Hava saldırısının hedefi olan grupta çok sayıda çocuğun da olduğu 38 köylü ve en az 50 katır bulunuyordu. Bombardımanda 34 Kürt Kolber katledildi. Ölenlerden 19’u, 18 yaşından küçük çocuktu.

Katliam, gece boyunca ve sabah saatlerinde Türk haber kanallarında yer almadı. Türk medyası katliamın ertesi günü Türk Genelkurmay Başkanlığı’nın resmi sitesinde yayımlanan duyuruya kadar katliamdan bahsetmedi.

Ölenlerin bedeni yanık ve parçalanmış haldeydi. Köylüler kendi cenazelerini kendileri taşımak zorunda kaldı. Battaniyelere sarılmış cenazeler katırlarla kilometrelerce taşındı.

İHD ve beraberindeki heyet katliamın ardından bölgeye gitti. Heyetin hazırladığı raporda, “Hayatlarını kaybedenler mazot ve gıda maddeleri üzerinden sınır ticaretiyle uğraşıyordu. Sınır ticareti yıllardır Türk ordusu karakolun bilgisi dahilinde yapılıyor. Özellikle son bir ayda karakol sınır ticaretine kolaylık ve müsamaha da tanıyordu” bilgisi paylaşıldı.

Aynı rapora göre, katliamın ardından saatlerce yardım gitmediği için donarak ölenler oldu.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca, bombardımanla ilgili soruşturma başlatıldı. 8 Ocak 2012’de Türk ordu mensubu Albay Hüseyin Onur Güney açığa alındı.

Katliam günü ilçe Kaymakamı Naif Yavuz'a tepki gösteren Roboskililere, Kaymakam’a saldırdıkları iddiasıyla Roboskiliye hapis cezası verildi ve soruşturmaya gizlilik kararı getirildi.

Tek Sorumlu Yok

roboski

 

Aradan geçen 8 yıllık süre zarfında 17’si çocuk 34 Kürt Kolberin vahşice öldürüldüğü katliam ile ilgili ortaya tek bir sanık dahi konulamadı.
Türk Parlamentosu İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Uludere (Roboski) Alt Komisyonu, Mart 2013’te 84 sayfalık bir rapor sundu.

Operasyon esnasında “kimlik tespiti yapmanın imkansız olduğu” belirtilen raporda “olayın kasten yapıldığına dair bir delilin bulunamadığı” sonucuna varıldı.
“Roboski Katliamı Davası” olarak bilinen davayı yürüten Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 11 Haziran 2013’te “taksirle ölüme sebebiyet vermekten dolayı” dosya hakkında “görevsizlik” kararı verdi.
Diğer yandan kamuoyunda Başsavcılık daha sonra dava dosyasını Genelkurmay Askeri Savcılığı’na gönderdi ancak Ocak 2014’te “takipsizlik” kararı verildi.

AYM Oyaladı

Roboski’de katledilen Kolberlerin yakınları Temmuz 2014’te Türkiye Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yaptı. Ancak mahkeme, başvuruda eksiklikler olduğunu belirtti ve “eksikliğin süresinde giderilmemesi” gerekçesiyle başvuruyu 24 Şubat 2015’te reddetti.

Hayatını kaybedenlerin yakınlarından oluşan 281 kişi bu kez, 2016’da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu.
AİHM, iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçesiyle 17 Mayıs 2018’de başvuruyu reddetti. AİHM gerekçe olarak, dava avukatlarının eksik olduğu bildirilen belgeleri 15 günlük sürede değil, 17 günde göndermesini hata olarak kabul etti.

roboski

 

“Roboski bir daha asla!”

Roboski İçin Adalet Girişimi, katliamın 8’inci yılı dolayısıyla yaptığı açıklamasında “Katiller bulunsun, Roboski bir daha asla” ifadelerine yer verdi.
Açıklamanın devamında ise şöyle denildi:
“Roboski, kendi rızalarına rağmen çizilmiş sınırlar yüzünden ekmeğini katır sırtında kazanmaya mahkum edilmiş insanlara, yaşama şansı bile tanımayan bir vicdansızlığın sembolüdür. […] Roboski aydınlatılmadıkça, Roboski’de yaşananlar halka açıkça anlatılmadıkça Türkiye siyasetinde sivilleşme ve demokratikleşme söz konusu olmayacaktır.”
Katliamın ardından Türk Başbakanlığı tarafından 2012’de, kişi başına 123 bin, toplamda da 4 milyon 180 bin Türk Lirası ödeneceği duyuruldu; ancak katliamda çocuklarını kaybeden aileler bu tazminatı kabul etmediklerini söyledi.

Üzerinden 8 yıl geçmesine karşın Türk devleti ve onun medyası Roboski katliamını olmamış gibi görmezden gelmeye devam ediyor.