Kuzey Kürdistan’da alternatif bir siyasi hareket olarak siyasi hayatta yer edinen Partiya Azadiya Kurdistan/Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) Genel Başkanı Mustafa Özçelik, parti olarak Kürtlerin kendi kaderini tayin hakkını savunduklarını ve bugünkü koşullarda bunun yöntemi olarak ‘federasyon’u önerdiklerini söyledi.
Ahval News’un “Kürtlerin birliği ve çözüm arayışı” başlıklı Ahval POD yayınında Burhan Ekinci’nin sorularını yanıtlayan PAK Genel Başkanı Özçelik, Kuzey Kürdistan (Bakur) ve Batı Kürdistan’daki (Rojava) gelişmeler hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Kürtler için federasyonun bile Türkiye’de kolay olmadığına vurgu yapan PAK Genel Başkanı Özçelik Türk devletinin Kuzey Kürdistan’da Kürtlere yönelik tutumuyla ilgili, “Kürtlerin varlığını bile kabul etmeyen bir devletle karşı karşıyayız” dedi.
HDP’ye Kürdistanilik eleştirisi
Kuzey Kürdistan’da Kürtlerden en büyük desteği alan Halkların Demokrasi Partisi’nin (HDP) kendisini Türkiye partisi olarak tanımlamasını eleştiren Özçelik, Kuzey Kürdistan’da HDP’nin öncülük ettiği “Kürdistan İttifakı” girişimine yönelik eleştirilerde bulundu.
Özçelik, “Kürdistan ittifakı, Kürdistani program, söylem, siyaset ve davranış tarzına sahip parti ve grupların birliğidir. HDP’nin böyle bir çalışmada yer alması, hele hele bu çalışmanın öncülüğünü üstlenmesini doğru bulmuyoruz. HDP, Kürdistani bir parti değilse, o zaman bu çalışmanın dışında yer almalı” diye konuştu.
Kuzey Kürdistan’da özellikle son 10-15 yılda Kürdistan Özgürlük Mücadelenin yanlış yöntemlerle sürdürüldüğünü savunan Özçelik, bu şekil siyasi mücadeleden dolayı Erdoğan’ın partisi AKP’nin HDP’den daha çok Kürt oyu aldığını ifade etti.
HDP’nin “Türkiyelilik” siyasetiyle Kürt mücadelesini ana amacından saptırıldığı eleştirisinde bulunan PAK lideri, HDP’nin ‘demokratik cumhuriyet’, ‘demokratik ulus’ ve ‘ortak vatan’ gibi söylemlerinin Kürdistan siyasetini sekteye uğrattığı değerlendirmesinde bulundu.
Türk devletinin 4 ana parametresinin HDP’deki tezahürleri
Türk devletinin, 96 yıldır kendisini ‘Tek devlet, tek millet, tek bayrak ve tek devlet’ gibi 4 ana parametrede inşa ettiğini ifade eden Özçelik, “Tek devlet, HDP’nin ‘demokratik cumhuriyet’ söylemi olmuş, tek millet, ‘demokratik ulus’ olmuş, tek vatan ‘ortak vatan’ olmuş, tek bayrakla sorunumuz yok denilmiş. HDP, AKP’nin CHP’nin ve daha önce Adalet Partisi’nin söylediklerini farklı formasyonla söylüyor” dedi.
‘Birlikte yaşam’ söylemine karşı olmadıklarını ifade eden Mustafa Özçelik, PAK’ın bu konuda tüzüğünde yer alan metni şu şekilde dile getirdi:
“Kürtler bir millettir. Kürdistan halkı değişik etnik, din ve mezheplerden oluşan bir halktır. Biz, Kürtlerin kendi kaderlerini tayin hakkını savunuyoruz ve bunun da federal bir çözüm çerçevesinde olabileceğini söylüyoruz: Kuzey Kürdistan ve Türkiye ortak federasyonu. Şuanda Güney Kürdistan’da uygulanan sistem Türkiye’de de uygulanabileceğini söylüyoruz. Birlikte yaşam'ın iki milletin eşit hukuk temelinde gerçekleşebileceğini savunuyoruz.”
PAK lideri şöyle devam etti:
“Ama Kürt milletini yok sayarak, Kürdistan’ı yok sayarak, Kürt milletinin milli ve demokratik hak ve özgürlüklerini ve kendisini özgürce ifade etme istemlerini yok sayarak, demokratik ulus değil, yeni bir ulus yaratarak, Türkiye Cumhuriyeti devletinin 96 yıldır yapmaya çalıştığı gibi bu kadar şeyden sonra gündeme getirebilmeleri ciddi bir sorundur, bir trajedidir.”
“Ulusal Kongre’nin zemini yoktur”
Yıllardır Kürtlerin gündeminden düşmeyen ve geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirilmesi amacıyla bazı adımların atıldığı ‘Ulusal Kongre’ ile ilgili konuşan PAK Genel Başkanı, bugünkü konjonktürde Kürtlerin ‘Ulusal Kongre’lerini gerçekleştirme zemininin olmadığını savundu.
Özçelik, 2012’de Hewlêr’de (Erbil) ve Kürdistan Bölge Yönetimi’nin o dönemki Başkanı Mesud Barzani ve ABD’nin gözleminde 2014’te Duhok’ta Demokratik Birlik Partisi (PYD) ile Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) arasında Hewlêr ve Duhok Mutabakatlarının imzalandığını, bu mutabakatlarla Rojava’daki tüm partilerin, Rojava toprakları üzerinde ortak bir askeri, siyasi, ekonomik ve idari yönetim oluşturma konusunda anlaşma sağlandığını ancak daha sonra PYD’nin bu mutabakatları yok saydığını iddia etti.
“ENKS, Türk devletinin bazı siyasi yönelimlerine angaje oldu”
Özçelik, ENKS’nin Türk devletinin yandaş olarak belirlediği, Rojava’daki Kürt Halk Savunma Birlikleri’ni (YPG) düşman olarak görüp Rojava Özerk Yönetimi’nin yıkılması için faaliyet yürüten Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) adı altında Sünni Arap milliyetçiler eliyle oluşturulan yapılanmada yer almasıyla ilgili ciddi bir eleştiride bulunmayarak sadece “ENKS’nin hepsi olmasa da belli kesimi de bu süreçte, Türkiye’nin bazı siyasi yönelimlerine angaje oldu” demekle yetindi.
“Rojavalı siyasi taraflar birlik oluşturarak Ulusal Kongre’nin alt yapısını oluştursun”
Rojava’daki mevcut siyasi ve askeri gelişmelere de değinen PAK Genel Başkanı Mustafa Özçelik, Kürt mücadelesi ve Kürt birliği açısından Rojava’nın önemli bir kilit noktası olduğunu söyledi.
Özçelik, “Rojava Kürdistanı’nda, Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM), PYD, ENKS ve diğer partiler bir araya gelsin, ortak bir askeri, siyasi, ekonomik idari yönetim oluştursunlar ve Kürtlerin milli temsiliyetini yapsın. Bu milli mutabakat bir üst organ olan Ulusal Kongre’nin Rojava’da alt yapısını oluştursun” dedi.