Beyaz Saray’da ABD Başkanı Donald Trump ile Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında gerçekleşen görüşmeden yeni bir sonuç çıkmadı. ABD yönetiminin, Türk ordusunun cihatçı çetelerle birlikte iki ateşkese rağmen 9 Ekim’den beri Batı Kürdistan’a (Rojava) yönelik başlattığı işgal saldırılarını olumlama eğilimi devam ederken, ABD, Erdoğan’ın tüm karşıt çabalarına rağmen Rojava ve Suriye’de Demokratik Suriye Güçleri (HSD) kontrolündeki petrol alanları ve DAİŞ’e karşı mücadele ile ilgili HSD ile işbirliğinin devam edeceği ve Rus hava savunma sistemi S-400 krizindeki tutumunun değişmediği mesajını verdi.
Beyaz Saray’da baş başa görüşme ve beş Cumhuriyetçi senatörün de son anda katıldığı heyetlerarası görüşmenin ardından Trump ve Erdoğan ortak basın toplantısı düzenledi.
Trump: Türkiye yapması gerekenleri yapmaya devam edecek
Toplantıda ilk söz alan Trump, “Çok harika verimli toplantı geçirdik. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Serkan Gölge'yi bıraktığı için teşekkür ederek başlamak istiyorum. Kendisi gözaltındaydı. Bu güzel jestti” dedi.
“Türkiye herkesin bildiği gibi NATO müttefiki aynı zamanda ABD'nin çok önemli müttefiki” diyen Trump sözlerine şunları ekledi:
“İki ülke arasında diplomasi, barış ve refahın olduğu gelecek için çok önemli. Gün içerisinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ben samimi ve verimli görüşmeler gerçekleştirdik. Suriye'deki durum, geçen ay Pence ve Pompeo'yu göndermiştim. Görüşmeler gerçekleştirmişti. O'brien de aynı şekilde sayın Erdoğan'la görüştüler. Buradaki görüşmeler çok başarılı oldu. O günkü görüşmelerde çok şey başardılar. Bu karmaşık durumun iyileştirilmesi adına gelişme kaydettiler. Ateşkes devam ediyor. Cumhurbaşkanına işbirliği için teşekkür ediyorum.”
Trump, “Türkiye yapması gerekenleri yapmaya devam edecek. Ben Cumhurbaşkanını çok destekliyorum. Ateşkes her ne kadar karmaşık da olsa ileriye doğru gidiyor. ABD ve Türkiye başka güvenlik konularında da birlikte çalışıyorlar” dedi.
Ekonomik ilişkilerin yanı sıra F-35 ve S-400 meselesine de değinen Trump, “Türkiye'nin S-400 alımı bizim için ciddi zorluklar ortaya çıkarıyor. Bugün de üzerinde konuştuk, gelecekte de konuşacağız. Umuyorum çözmeyi başaracağız. Dışişleri Bakanları ve güvenlik danışmanları S-400 için görüşme yapmaya devam edecekler” ifadelerini kullandı.
Trump şöyle devam etti:
“Yaklaşık 100 milyar dolar civarına ticaretimizi getirmek istiyoruz. O da şu andaki dört katı olur. Hedefimiz ticareti arttırmak ve ikili ilişkilerimizi devam ettirmek. Çin'le yapılan ticaret anlaşması da hızlı şekilde ilerlemeye devam ediyor. Ne olup bittiğini göreceğiz. Çin bir anlaşma yapmak istiyor. ABD ticaret ve yatırımların önündeki engelleri kaldırmak bizim amacımız. Türkiye'nin de pazarını açmasını istiyoruz. Bunu yapıyorlar zaten. ABD ürünlerine pazarlarını açıyorlar.”
Erdoğan:
Donald Trump’ın ardından konuşan Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Rojava’ya yönelik cihatçı çetelerle sürdürdükleri işgal saldırıları ile Kürt Halk Savunma Birlikleri (YPG) ve PKK’nin ayrılıkçı gündemlerine darbe vurduklarını iddia ederek, YPG’ye sempati besleyen birtakım çevrelerin bundan rahatsızlık duyduklarını, dezenformasyonla kamuoyunun algısını bulandırmaya çalıştıklarını, bu şekilde ABD ile Türk devleti ilişkilerini bozmaya çalıştıklarını savundu.
17 Ekim’de ABD ile Rojava’ya yönelik başlatılan işgal saldırılarıyla ilgili varılan ateşkes mutabakatına bağlı kaldıklarını da iddia eden Erdoğan, ABD Temsilciler Meclisi'nin Ermeni Soykırımı hakkındaki kararını eleştirdi. Trump’la Türkiye’de tutuklu bulunan DAİŞ mensuplarının vatandaşı oldukları ülkelere geri gönderilmesiyle ilgili ayrı görüşeceğini ifade eden Erdoğan, “S-400 ve F-35 programı başta olmak üzere karşılaştığımız sınamaların üstesinden ancak diyalogla gelebiliriz. Başkan'a uygun teklif verilmesi halinde Patriot almak istediğimi yeniden söyledim” ifadelerini kullandı.
HSD Genel Komutanı General Mazlum Kobani’nin Amerika gibi bir ülkenin başkanı tarafından muhatap alınmasını üzüntüyle karşıladığını belirten Erdoğan, Türk devletinin karalamak istediği kişi ve kuruluşlara yafta yapıştırma tavrını devam ettirerek General Mazlum’a asılsız ithamlarda bulunarak Mazlum Kobani’nin PKK lideri Abdullah Öcalan’ın manevi oğlu olduğunu savundu.
Erdoğan General Mazlum Kobani’nin, stratejik ortak olarak gördükleri ABD ve Rusya tarafından önemli derecede dikkate alınması ve ilişki geliştirmesinin kendilerini üzdüğünü söyledi.
Trump: General Mazlum ile çalışacağız
Erdoğan’ın konuşması ardından başlayan soru-cevap bölümünde bir gazetecinin ABD Başkanı’na “tüm bu açıklamalardan sonra Mazlum Kobani ile çalışmaya devam edecek misiniz?” şeklindeki sorusuna Trump, “Hem sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Mazlum Kobani ile de yakından çalışıyoruz” sözleriyle yanıt verdi.
Trump, Kürtlerle Suriye’de DAİŞ’in hakimiyeti altındaki toprakların yüzde 100’ünü kurtardıklarını ve kısa zamanda çok iyi bir iş çıkardıklarını söyledi.