Skip to main content

AP: Irak ve Lübnan’daki protestolar Tahran için de büyük sorun

AP: Irak ve Lübnan’daki protestolar Tahran için de büyük sorun
Ortadoğu’da hem Irak hem de Lübnan protestolarla sarsılıyor. Associated Press’in yayınladığı analiz bir habere göre bu durum, her iki ülkenin yanı sıra bu ülkelerde faaliyet gösteren silahlı grupları güdümleyen ve silahla besleyen İran rejimi için de sorun teşkil ediyor.
posted onNovember 2, 2019
nocomment

Ortadoğu’da hem Irak hem de Lübnan protestolarla sarsılıyor. Lübnan’da daha az şiddetle karşılansa da Irak’ta bilanço çok ağır oldu.

Associated Press Haber Ajansı’nın (AP) yayınladığı analiz bir habere göre bu, her iki ülkenin hükümetlerinin yanı sıra bu ülkelerde faaliyet gösteren silahlı grupları güdümleyen ve silahla besleyen İran İslam Cumhuriyeti için de büyük sorun teşkil ediyor.

Kasım Süleymani helikopterle Yeşil Bölgeye gitti

AP’nin haberine göre, Irak’ta hükümet karşıtı protestoların patlak vermesinden bir gün sonra İran rejimi Devrim Muhafızları’na (Pasdaran) bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani gece geç saatlerde Bağdat’a gitti. Irak’ın başkenti Bağdat’ta bakanlıkların ve büyükelçiliklerin bulunduğu sıkı güvenlik önlemleriyle korunan Yeşil Bölge’ye helikopterle giden Kasım Süleymani sürpriz bir şekilde Başbakan yerine bir grup üst düzey güvenlik yetkilisiyle yapılan toplantıya başkanlık etti.

Protestocuların ‘Tahran’ın Irak’ın içişlerine karışmaması’ talebi

AP’ye göre, İran rejimi Pasdaranlarının elit birliği olarak bilinen Kudüs Gücü’nün Komutanı ve İran rejiminin bölgesel güvenlik aygıtının mimarı olan Kasım Süleymani’nin Bağdat’a gidişi başkentte ve Irak’ta Şiilerin merkezinde patlak veren, İran rejiminin ülkenin işlerine müdahale etmemesi çağrılarının yapıldığı protestolarla ilgili Tahran’ın endişelerinin işaretiydi.

“İran rejimi ve müttefiklerinin sert karşılık verme korkusu”

Analiz haberde şu görüşlere yer veriliyor: “Irak ve Lübnan’da göstericiler sokaklara yerel kaygılarla dökülmüş durumda. Gösterilerin hedefinde de siyasi elitler var. Ancak gösteriler her iki ülkede de hem iktidardaki hükümete hem de bu ülkelerde faaliyet gösteren güçlü silahlı gruplara destek veren İran rejimi için de sorun teşkil ediyor. Irak’ta göstericilere yönelik gittikçe sertleşen müdahale ve Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta protestocuların ana kampına yönelik Hizbullah destekçilerinin saldırısı İran rejimi ve müttefiklerinin vereceği sert karşılığa ilişkin korkuları arttırdı.”

“Süleymani: İran’da protestolarla nasıl başa çıkılacağını biliyoruz”

avatoday

 

AP’ye konuşan ve Kasım Süleymani’nin katıldığı toplantıyla ilgili bilgi sahibi olan iki üst düzey yetkiliye göre, Kasım Süleymani Iraklı yetkililere “Biz İran’da protestolarla nasıl başa çıkılacağını biliyoruz. Bunlar İran’da da yaşandı ve biz kontrol altına aldık” dedi.

“Gösteriler İran rejiminin bölgesel nüfuzunu tehdit ediyor”

Ancak yaklaşık bir ay sonra Irak’taki protestolar yeniden başladı. Lübnan’da da protestolar sürüyor. Her iki ülkede de protestocular Tahran’la ilişkili hükümet ve grupları hedef alıyor. AP’nin analizine göre iki ülkedeki gösteriler İran rejiminin bölgesel nüfuzunu tehdit ediyor.

“Süleymani ziyareti ardından keskin nişancılar göstericileri vurdu”

Kasım Süleymani’nin Bağdat ziyaretinden bir gün sonra, Irak’ta göstericilerle güvenlik güçleri arasındaki çatışmalar daha da şiddetlendi. Kimliği belirsiz keskin nişancıların göstericileri başından ve göğsünden vurduğu olaylarda ölenlerin sayısı 100’ü aştı. Bir haftadan daha kısa bir sürede yaklaşık 150 gösterici hayatını kaybetti.

Bu hafta yeniden başlayan gösterilerde siyah giyimli ve maskeli şahıslar Irak askerlerinin önünde durarak göstericilere göz yaşartıcı gazla müdahale ettiler. Iraklılar ise bu kişilerin kim olduğunu bilmediklerini söyledi, kimileri de bu şahısların İranlı olduklarını öne sürdü.

AP’ye konuşan Iraklı güvenlik analisti Hişam El Haşimi “İran bu gösterilerden korkuyor çünkü bu ülkelerdeki hükümet ve parlamentolarda elde ettiği en büyük kazanımları kendisine yakın taraflar üzerinden elde etti. İran rejimi bu kazanımları kaybetmek istemiyor. O nedenle de protestoları İran rejimine özgü şekilde bastırmak amacıyla kendisine yakın taraflarla çalışmayı denedi. Ancak başarılı olamadı” diyor.

Irak’ta protestolar kısa bir aranın ardından Cuma günü yeniden başladı, göstericiler başkent Bağdat’ın Tahrir Meydanı’nda büyük gruplar halinde toplanmaya başladı. Yeşil Bölge’ye giden köprü üzerindeki barikatları aşmaya çalışan göstericiler ve güvenlik güçleri arasında çatışmalar yaşandı. Irak’ın güneyinde de göstericiler siyasi partilerin ve İran rejimine yakın hükümet destekli milislerin ofislerini ateşe verdi.

“Iraklılar, İran rejiminin Irak’ta ekonomik imparatorluğunu kurmasından endişeli”

AP’nin analiz haberine göre, “yoksul halk İran rejimiyle bağlantılı etkili Şii milislerin kendi ekonomik imparatorluklarını kurarak devletin yeniden yapılanma projelerine el koyup bunları üstü örtülü şirket faaliyetlerine dönüştürmelerinden” endişe ediyor.

Irak’ın güneyinde protestocular ve güvenlik güçleri arasında çatışmaların yaşandığı Nasiriye kentinden 35 yaşındaki gösterici Ali El Araki “Bütün partiler ve gruplar yolsuzluklara bulaşmış durumda. Bu da İran rejimiyle bağlantılı çünkü İran rejimi din temelli yönetim sistemini Irak’a ihraç etmeye çalışıyor, siyasi partileri de bu amaçla kullanıyor. İnsanlar buna karşı ve bu nedenle de İran rejimine karşı bir baş kaldırmayı görüyorsunuz” diyor.

“Göstericiler İran rejimi bayrağını yaktı”

avatoday

 

Salı gecesi Irak’ın güvenlik güçleriyle bağlantılı oldukları gözlemlenen maskeli kişiler Şiiler için kutsal sayılan Kerbela’da göstericilere ateş açtı. Gösterilerde kritik bir dönüm noktası olabilecek kanlı olaylarda en az 18 gösterici hayatını kaybetti, çok sayıda gösterici de yaralandı. Bağdat’ta göstericiler İran rejimi bayrağını yaktı. Birkaç gün öncesinde de Kerbela’da İran rejimi Konsolosluğu önünde toplanan göstericiler “İran dışarı” sloganları attı.

“Lübnanlılar İran rejimi yanlısı hükümetin istifasını istedi”

Lübnan’da yüzbinlerce kişi sokaklara dökülerek İran yanlısı siyasi grupların hakim olduğu hükümetin istifasını istedi. Irak’ta olduğu gibi Lübnan’daki gösteriler de halkın yaşadığı yerel sorunlara odaklıydı.

Avrasya Grubu’nun Orta Doğu ve Kuzey Afrika birimi başkanı Ehyam Kamel “Hem Irak’taki hem de Lübnan’daki protestolar temelde yerel siyaset ve halkın beklentilerini karşılayamayan yozlaşmış siyasi sınıfla ilgili. Gösteriler İran rejiminin nüfuzunu genişletebildiği ancak müttefiklerinin etkili şekilde yönetemediği bir vekalet modelinin başarısız olduğunu gösterdi” değerlendirmesinde bulundu.

Lübnanlı göstericiler de İran rejimi ve onun ülkedeki müttefiki Hizbullah’ı çok sık olmasa da hedef aldı ancak göstericilerin öfkesi daha çok Hizbullah’la yakın olan Hristiyan Partisi’ne mensup Lübnan Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı’na odaklıydı.

Gösterilerde atılan ortak sloganlardan birinin “Hepsi demek hepsi demek” olması da Hizbullah ve müttefikleri dahil olmak üzere hiçbir siyasi grubun tepkiden muaf olmadığının göstergesi olarak yorumlandı.

“Protestocular Nasrallah aleyhinde slogan attı”

Geçtiğimiz hafta, protestocular o hafta destekçilerini protestolardan çektiğini açıklayan Hizbullah lideri Hasan Nasrallah aleyhinde slogan atınca, gösteri sırasında kavga çıktı. Nasrallah bazı yabancı güçlerin Hizbullah’ı zayıflatmak amacıyla protestoları suistimal ettiğini savunarak, bu adımların Lübnan’ı yeniden iç savaşa sürükleyebileceği iddiasında bulundu.

Salı günü Hizbullah destekçileri Beyrut’un merkezindeki protestocuların kampına saldırdı. Bundan kısa bir süre sonra ulusal birlik hükümetinde İran rejimi yanlısı gruplarla isteksizce ittifak kuran batı destekli Lübnan Başbakanı Saad Hariri istifasını sundu. Meydana dönen göstericiler protestoların başladığı 17 Ekim’den bu yana ilk zaferlerini kutladı.

Lübnan’da en güçlü silahlı güç konumundaki Hizbullah 1975-1990 arasındaki iç savaşın ardından silahsızlanmayı reddeden tek taraftı. Hizbullah, silahların Lübnan’ın güneyini 1982-2000 yılları arasında işgal eden İsrail’e karşı ülkeyi savunmak için gerekli olduğunu savunuyor.

Hizbullah, Suriye’de İran rejiminin müttefiki olan Beşar Esad’a karşı ayaklanmanın bastırılması amacıyla bu ülkeye de binlerce savaşçı gönderdi. Irak’ın İran rejimi destekli milisleri de başlangıçta terör örgütü DAİŞ’e karşı mücadele etti, aynı zamanda Esad’a bağlı güçlerin safında savaştı. İran rejimi de “Yeşil Hareket” olarak bilinen ve tartışmalı 2009 cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından patlak veren demokrasi yanlısı gösterileri şiddetli bir şekilde bastırdı.

“Hamaney, gösterilerden ABD ve bölgesel müttefiklerini sorumlu tuttu”

İran gösteriler konusunda Çarşamba gününe kadar büyük ölçüde sessizliğini korudu ancak Çarşamba günü İran rejimi dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, kendi internet sitesinden yayınlanan açıklamaya göre, ABD ve bölgedeki müttefiklerini Irak ve Lübnan’daki olayları kışkırtmakla suçladı.

İran rejimi Hava Savunma Akademisi’nde konuşan Hamaney, ABD ve batı ülkelerinin istihbarat servislerinin bölgede kaos yarattığını iddia etti. Irak ve Lübnan’a ulusal güvenliğe ve hukuka saygıya öncelik vermesi çağrısında bulundu, göstericilerin taleplerinin de haklı olduğunu söyledi.

İran rejimi Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Abbas Musavi de Irak’ta çok sayıda göstericinin hayatını kaybetmesinden Tahran’ın üzüntü duyduğunu belirtti, “Irak hükümeti, ulusu ve din adamlarının bu sorunları aşabileceğinden eminiz” dedi.