Suriye Kürt İlerici Demokratik Partisi (Pêşverû) Politbüro Üyesi Ahmed Silêman, Türk devletinin ‘güvenli bölge’den kastının Afrin’de yaptığı gibi Batı Kürdistan’nın (Rojava) tamamında demografiyi değiştirmek olduğunu söyledi.
Silêman, Rojava’nın Türk devletinin güvenliği için herhangi bir tehdit oluşturmadığını ancak Türk devletinin ‘güvenli bölge’yi kurmadaki amacının siyasi olduğunu söyledi.
Ahmed Silêman, Türk devletinin Afrin’de Kürt kimliğini ortadan kaldırdığı gibi Fırat’ın doğusunda da aynı amaçla hareket ettiğini, Kürtlerin Suriye’de statü sahibi olmasını engellemeye çalıştığını dile getirdi.
“ABD desteklerse felaket yaşanır”
Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Fırat’ın doğusuna Suriyeli göçmenleri yerleştireceklerine ilişkin açıklamasına değinen Ahmed Silêman, “Türkiye’nin bir milyon Suriyeliyi güvenli bölgeye yerleştirerek bölge demografisini değiştirme planı vardır. Eğer ABD bu planı desteklerse bir felaket yaşanır. Göçmen dalgası bölgede büyük çatışma ve kargaşaya yol açar” uyarısında bulundu.
Rojavalı siyasetçi ‘güvenli bölge’ konusunda Demokratik Suriye Güçleri’nin (HSD) adım attığını ancak Türk devletinin ‘güvenli bölge’yi genişletmek için Avrupa Birliği (AB) ve ABD’ye baskı uyguladığını sözlerine ekledi.
Türk devletinin Suriye’de üzerine anlaşmaya varılan İdlib, Minbic ve diğer bölgelerde kalıcı çözüm geliştirmeyeceğini ve sadece sorunları bir süreliğine erteleyebileceğini ifade eden Ahmed Silêman, Suriye’de siyasi sürecin kalıcılaşması için ABD ile Rusya’nın ortak bir plan üzerinde uzlaşması gerektiğinin altını çizdi.
Kürtler arası diyaloğa da değinen Silêman şunları söyledi: “Kürtlerin birlik olması demek bölgede yürütülen planlar karşısında Kürtlerin güçlenmesi demektir. Maalesef Kürt siyasi tarafları bu konuda ciddi bir adım atmış değil. Kürtleri ABD bir araya getirebilir ama ABD bu konuda isteksiz görünüyor; çünkü ABD’nin Suriye’de Kürtlere ilişkin herhangi bir projesi bulunmamaktadır. Sadece Kürtlere askeri anlamda ihtiyaç duymaktadır.”
