15 Temmuz 2016'da Türkiye'de yapılan darbe girişiminden sonra resmi rakamlara göre 'darbe bağlantılı' 500 bin 650 kişi hakkında soruşturma açıldı.
Darbe girişiminden sonra Türkiye Adalet Bakanlığı'nın yayınladığı bu resmi rakamlar tüm Türkiye medyasının gündemini işgal etti.
Binali Yıldırım hükümetindeki Adalet Bakanlığı'nda yapılan bu çalışmada rakamların 18 Ocak'a kadar yapılan soruşturmaları kapsadığını yazıyor.
15 Temmuz 2016 akşamı bir gurup subay ve asker Türkiye'de bir darbe girişiminde bulundu. Ancak bu girişim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı çağrı üzerine sokakalara dökülen kitleler tarafından boşa çıkarıldı. Siyasi gözlemcilere göre ise bu darbe Erdoğan'ın senaryosudur. Çünkü şuana kadar bu darbe girişimin kimler tarafından organize edildiği bilinmiyor.
Erdoğan'ın o gece görüntülü telefon üzerine yaptığı açıklamada Fetullahçı Terör Örgütü'nü (FETÖ) darbenin arkasında olmakla suçladı.
Eş zamanlı olarak ta Ankara'da 60 tane çocuk hakkında FETÖ ile ilişkiye geçmeye çalıştıkları suçu ile yasal işlemler başlatıldı. Fetullah Gülen ise bu ithamları ret ederek Erdoğan'ın tüm iktidar düğümlerini elinde tutmak için kendisinin örgütlediği bir darba olduğunu söyledi.
Erdoğan iktidarındaki hükümeti yarım milyon insanı soruşturmakla sınırlı kalmayıp, halen insanları tutuklayarak soruşturmalardan geçiriyor. 259 bin 99 kişi yasal olarak hüküm aldı. 78 bin 544 kişinin ise mahkemesi halen devam etmektedir.
Türkiye cezaevlerinde ise sadece Ankara'nın terör örgütü olarak tanımladığı hizmet cemaati ile ilişkili olduklarından dolayı 30 bin 679 tutuklu bulunmaktadır. Bu tutuklular arasında 18 bin 679 dosyadan yargılanılanların cezaları kesinleşti. Diğerlerinin soruşturması da devam ediyor.
Muhalif partiler ise yapılan darbe girişiminin iktidarın bir komplosu olduğunda ısrarlıdır. 'Darbe komplosuyla' muhalefet, muhalif komutan ve sivil toplum örgütü üyelerinin tasfiye edilmek istendiği görüşündedir.
Başarılamayan darbe girişiminden sonra iktidar günlük olarak insanları tutuklamaya başladı. İktdirarın baskısıyla Türkiye müttefiki ülkeler üzerinde kurulana baskılar sonucu yurtdışında bulunan cemaate ait bir çok şirket ve kurumlara el konularak kapatıldı.
