ABD merkezli Responsible Statecraft adlı düşünce kuruluşuna konuşan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarını doğru görmediklerini açıkladı.
İran’ın demokratikleşmesini esas almanın en doğru yöntem olacağını söyleyen Bayık, ABD ile İran’ın dünya güçleri arabuluculuğunda 2015 Nükleer Anlaşması’na dönmeleri için yürütülen müzakerelere ilişkin, “Biz ne nükleer silah yapımını doğru görürüz ne de halkları olumsuz etkileyen yaptırımları. Bu açıdan 2015 anlaşması samimi yaklaşıldığı taktirde olumlu görülebilecek bir anlaşmaydı. Biz anlaşmanın başarısının tüm Ortadoğu halkları için olumlu olacağını düşünürüz.” dedi
Responsible Statecraft’ın PKK’nin Rojava ile olan ilişkisi ile ilgili bir sorusuna da yanıt veren Bayık, “Bizimle örgütsel organik bir bağları yoktur. Kendi kararlarını kendileri veriyorlar. İdeolojik ve politik etki diyorsanız; bu mutlaka şöyle ya da böyle vardır. Rojava ile ilişkilerimiz düşünsel ve duygusal etki düzeyinde vardır. Politika belirleme ve yönetim tamamen onlara aittir. Zaten politikada eleştirdiğimiz yanları bulunmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Bazı ABD’li yetkililer ile son dönemde görüşmeler gerçekleştirdiklerini de açıklayan fakat görüşmelerin içeriğine dair bilgi paylaşmayan KCK Eş Başkanı, “Rojava ve Şengal üzerinden zaman zaman dolaylı mesajlar geliyordu. Biz de bazı mesajlarımızı bu yolla iletiyorduk. Zaten seçilen tüm ABD yönetimlerine mektuplarımız olmuştur. Bazı birimlerimizle onların bazı yerel birimleri arasında zaman zaman çeşitli aracılar üzerinden görüşmeler olmuştur. Herhalde bizim düşüncelerimizi daha yakından öğrenmek istemişlerdir.” diye belirtti.
ABD’nin, 2018 yılında kendisi ile beraber Duran Kalkan ve Murat Karayılan’ı ödüllü arananlar listesine almasını saygısızlık olarak niteleyen Bayık, ABD’den özeleştiri vermesini ve PKK’nin terör örgütleri listesinden çıkarmasını istedi.
PKK’nin ABD’ye karşı dolaylı veya doğrudan tek bir eyleminin olmadığını belirten Bayık, ABD’den Kürt sorunun çözümü için rol oynaması çağrısında bulundu.
