Skip to main content

İHD, Bakur’da son 10 yılda yaşanan işkence raporunu kamuoyuyla paylaştı

İHD, Bakur’da son 10 yılda yaşanan işkence raporunu kamuoyuyla paylaştı
İHD Diyarbakır şubesi, Bakur’da son 10 yılda özellikle Türk devlet güçlerinin gerçekleştirdiği işkence olaylarıyla ilgili verilerin derlendiği raporunu kamuoyuyla paylaştı. İşkence ve kötü muamelenin en fazla yaşandığı mekanların Türk devletinin cezaevleri olduğunun belirtildiği raporda barış sürecinde işkence başvurularının azaldığı vurgulandı.
posted onJune 23, 2020
nocomment

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi İşkence ve Kötü Muameleyle Mücadele Komisyonu tarafından hazırlanan ve İHD Diyarbakır Şubesi’ne yapılan bireysel başvurulardan derlenen son Kuzey Kürdistan’daki (Bakur) son 10 yılın işkence verilerinin yer aldığı "2010-2019 Yılları Arası İşkence ve Kötü Muamele Raporu" düzenlenen bir basın toplantısıyla kamuoyuna açıklandı.

İşkencenin mekanı Türk cezaevleri

Raporda, son 10 yılda alınan başvuru sayısının en fazla yaşandığı yılların 2017 ve 2018 yılları olduğu bilgisine yer verildi, işkence ve kötü muamelenin en fazla yaşandığı mekanların başında yüzde 47 ile cezaevlerinin olduğu belirtildi. Ayrıca on yıllık verilerine göre fiziksel şiddeti en fazla ve en yaygın biçimde kullanan kamu görevlileri sırasıyla infaz koruma memurları (yüzde 45), polisler (yüzde 39), jandarma (yüzde 10) ve korucular (yüzde 1) şeklinde açıklandı.

“Bariş sürecinde başvurular azaldı”

Raporda, "Devlet ve hükümet yetkililerinin Kürt meselesi başta olmak üzere benzeri sorunlara müzakere ve diyalog yöntemini benimsediği, barışçıl bir dil ve üslup kullandığı dönemlerde bu iddialarla şubemize başvurunun görece azaldığı görülmektedir" denildi.

Türk devlet güçlerinin işkencesi arttı

"Kolluk güçlerinin Edirne’den Kars’a, Mersin’den Bartın’a kadar tüm şehirlerde; verilmiş olan aşırı yetkilerinin kullanımı yaşam hakkı ihlallerine yol açmıştır" vurgusunda bulunulan raporda yer verilen bazı tespitler de şöyle:

"Derneğimize 2010-2019 yılları arasında kolluk görevlileri, infaz koruma memurları başta olmak üzere kamu görevlilerinden fiziksel şiddet gördüklerini beyan ederek başvuruda bulunan toplam başvurucu sayısı 690’dır. Başvurucularımızdan 97’si kadın 592’si ise erkektir. Toplam başvurucu sayısından 36’sı 18 yaşından küçük olup, 29 başvurucu ise 50 yaş üzeridir. 10 yıl içerisinde derneğimize yapılan tüm başvuru kategorileri arasında işkence ve kötü muamele yani fiziksel şiddete dayalı başvurularının oranı yüzde 19.5’tir.

Kadın başvurucuların en fazla başvuru yaptıkları yıllar; 30 başvuru ile 2019, 18 başvuru ile 2018 yılları olarak göze çarpmaktadır.

2017 yılında işkence ve kötü muamele başvuruları cezaevlerinde yoğunlaşmıştır. Özellikle 2010-2014 yılları arasında bu başvurularda sürekli olarak bir artış olduğu, 2017 ve 2018 yıllarında en yüksek rakamlara ulaştığı görülmektedir.

689 başvurucu arasından 168’i sokak ortasında kolluk görevlilerince darp/kaba dayak/fiziksel şiddete maruz kaldığını belirtmiştir.

Gözaltına alınırken işkence ve kötü muameleye uğradığı iddiasıyla yapılan başvurusu sayısı, 2019 yılında en yüksek rakamlara ulaşmıştır.

Polisin fail olduğu iddiasıyla derneğimize son on yılda en fazla başvurunun yapıldığı yıl 2019 yılı olarak kayıtlara geçmiştir.

Kırsal alanda çatışmaların arttığı yıllarda genel olarak diğer yıllara göre jandarma tarafından mağdurlara uygulanan işkence ve kötü muamele yapıldığı iddiasıyla derneğimize yapılan başvurularda görece artış tespit edilmiştir."

İHDi’nin hazırladığı raporun tam metnini şu adresten ulaşabilirsiniz: https://bit.ly/3hMIr3w